Gümüşhane’nin Siyasetçileri, Gümüşhane ve Ülke Umurlarında mı?
Son günlerde Gümüşhane siyasetçilerinin arasında yaşanan tartışmalar gündemde olsa da, ne yazık ki bu tartışmalar şehrimize hiçbir fayda getirmemektedir. Buradan özellikle MHP ve AKP’li yöneticilere sesleniyorum: Ne bu şehirle ne de ülkemizde yaşanan derin krizlerle ilgili en ufak bir tepkinizi göremiyoruz. Sizler, halkın temsilcileri olarak sorumluluklarınızı unutmuş, kendi iç çekişmelerinizle meşgulsünüz.
Gümüşhane esnafı kan ağlıyor, dükkanlar ardı ardına kapanıyor, işsizlik derinleşiyor. Turizm tamamen durmuş, şehrimizin kültürel değerleri olan önemli tarihi mekanlar kaderine terk edilmiş durumda. Madencilik gibi eski ekonomik can damarlarımız ise kapılarını kapatmış, gençler işsizlik ve umutsuzlukla yüzleşiyor. Ama siyasilerimiz, bu ağır tabloya gözlerini kapamış, birbirine hakaret etmekle, koltuk kavgasıyla meşgul. Kendileriyle şahsi bir problemim yok; kendilerini severim, saygı duyarım. Ancak bir vatandaş olarak bu sessizliğin, umursamazlığın altında kalmam mümkün değil.
Türkiye geneline baktığımızda ise durum daha da karanlık. Sözde “Terörsüz Türkiye” sürecinde AKP ve MHP teşkilat mensuplarının tek bir eleştiri veya doğru bir tavır sergilediğini göremedik. “Lidere sadakat” adı altında omurgasızlık, biat ve sorgusuz itaat dayatılıyor. Eğer gerçekten bu ülkeyi seviyorsanız, bu karanlık süreçlerin, ağır ihlallerin yanında değil karşısında olmanız gerekir. Önceki dönemde CHP ile DEM parti arasındaki iş birliklerini eleştirenler, bugün utanmadan terör örgütleri için güzellemeler yapıyor. Vicdanınız rahat mı? Yatağa başınızı koyduğunuzda gözleriniz uyuyabiliyor mu? Bu yöneticilerden tek bir gerçek tepki paylaşımı görebilirsem, onlar adına bile özür dilerim.
Türkiye’de yaşanan acılar karşısında siyasetçilerimizin sessizliği kabul edilemez:
Eğitimde çöküş: LGS’de soruların çalınmasıyla gençlerin emeği hiçe sayıldı, ancak siyaset sustu. Milli Eğitim Bakanı’nın aşağılayıcı tavırları, gençlerin umutlarını kırarken kimse sesini yükseltmedi. Eğitim sistemimiz her geçen gün daha da kötüleşiyor; gençlerimiz hak ettikleri eğitimden yoksun bırakılıyor.
Uyuşturucu ve suç: Uyuşturucu kullanım yaşı ilkokula kadar indi. Sokaklar gençler için artık daha tehlikeli. Uyuşturucu satıcıları ağır cezalar alsa bile kısa süre sonra serbest kalıyor. Adalet sistemi çarpık ve etkisiz hale gelmiş durumda. Halk adalete değil, şiddete ve umutsuzluğa mahkum ediliyor.
Yolsuzluk ve şeffaflık: Yolsuzluk sadece muhalefet belediyelerine mal ediliyor, oysa iktidar ve ortağı MHP’nin yönettiği kurumlarda benzer sorunlar örtbas ediliyor. Transparency International’ın 2024 Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye’nin 180 ülke arasında 107. sırada yer alması, yolsuzluğun ne denli yaygın olduğunu gösteriyor. Kamu ihalelerinde ve devlet kadrolarında şeffaflık yok; liyakat yerini kayırmacılığa bırakmış durumda.
Ekonomik kriz ve yoksulluk: Türkiye’de yoksulluk oranı %13,6’yı, çocuk yoksulluğu ise %41,6’yı aşmış durumda. Enflasyon, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve işsizlik milyonları çaresiz bırakıyor. Ekonomik kriz, sadece bireyleri değil, toplumsal yapıyı da derinden sarsıyor. Bu ortamda suç oranlarının artması kaçınılmaz. Ama yöneticiler yine sessiz.
Kadına ve çocuğa yönelik şiddet: 2025’in ilk yedi ayında en az 265 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 143 çocuk istismarı vakası medyaya yansıdı. Adalet sisteminin bu tür suçlar karşısında yetersizliği, halkın devlet kurumlarına olan güvenini sarsıyor. Ne yazık ki, bazı siyasetçiler bu vahim tabloya kayıtsız kalıyor.
Diploma skandalları: Eğitim sisteminin içine sızan yozlaşmanın simgesi haline gelen diploma sahtekarlıkları, geleceğimizi çalıyor. Siyasetçilerden ise bu konuda hiç ses çıkmıyor.
Bu sorunların her biri, aslında aynı çürümenin parçalarıdır. Yönetimdeki sorumsuzluk, liyakatsizlik, şeffaflık eksikliği ve halktan kopukluk, Türkiye’yi bugün karanlık bir çıkmaza sürüklüyor. Gümüşhane özelinde de durum farklı değil. Yerel yöneticiler halkın sorunlarına gözlerini kapamış, gerçeklerle yüzleşmekten kaçıyor.
Bizler artık susmayacağız. Gümüşhane ve Türkiye gerçeklerini görmek, bu karanlığı aydınlatmak isteyen herkesin sesi olacağız. Siyaset, sadece kişisel menfaatlerin değil, halkın refahının, adaletin ve özgürlüğün savunucusu olmalıdır.
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |