GÜ, Genç İletişimciler Yarışmasından İki Ödül Kazandı
Her yıl olduğu gibi bu yıl da yarışmalarda ismini duyurmaya devam eden Gümüşhane Üniversitemiz İletişim Fakültesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen 32. Genç İletişimciler Yarışması’nda “Reglofya” adlı projesiyle mizanpaj ve sosyal medya alanında iki ayrı ödül kazandı.
“Reglofya” isimli sosyal medya projesi; menarş dönemindeki genç kızların ve kadınların bu durumdan dolayı toplum tarafından ötekileştirmeyi, akran zorbalığını, regl haline karşı olan geleneksel ve toplumsal tabulara karşı mücadeleyi hedefleniyor. Bu kapsamda hayata geçirilen proje, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Aydın Doğan Vakfı tarafından 32. kez düzenlenen Genç İletişimciler Yarışması’nda mizanpaj ve sosyal medya projesi dalından 3’cülük ödülü kazandı. Ödülle ilgili duygularını paylaşan, ekip üyelerinden Neslihan Araz şunları söyledi: “Üniversiteye başladığım zamandan itibaren hedeflediğim ve içinde olmak istediğim bir yarışmaydı. Öncelikle böyle bir proje ile ödülü alıyor olmaktan gurur duyuyorum. Ekip arkadaşlarım ve değerli hocalarım başta olmak üzere herkese emeklerinden dolayı teşekkür ederim. Umarım bizler, diğer arkadaşlarımıza öncü oluruz ve onlarda bu heyecanı yaşarlar.”
Yarışma sürecine kadar proje kapsamında çekilen yorgunluğa dikkat çeken Kumsal Kavasoğlu ise şu şekilde konuştu: “Öncelikle ‘yoruldum’ dediğimde devam edebilecek gücü veren aileme, ardından yanımda olup destek veren hocalarıma ve ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız, iyi ki bize bu imkânı tanıdınız. Böyle önemli bir yarışmadan ödül almanın gururunu yaşıyorum. Herkese teşekkür ediyorum.”
Medya Merkezi Uygulama Birimlerinden GİF Ajans öğrencilerinin hazırladığı projeye danışmanlık yapan GİF Ajans Sorumlusu Arş. Gör. Fatih Aksoy projeyle ilgili olarak; “Tabii ki de toplumda tabu olarak görülüp konuşulmayan konulara yönelik projeler yapmak risk oluşturabilir. Fakat bu tarz toplumsal konular için bir yerden başlamak gerekir. Arkadaşlarımız ise bu sorumluluğu alarak ‘Regl Farkındalık’ projesini başlattılar. Ben projeyi yürüten arkadaşlarıma ‘Reglofyalılar’ demek istiyorum. Reglofyalıların heyecanlı ve dinamik bir ekip ile birlikte projeyi başarılı bir şekilde yürüttüklerini görüyoruz. Çünkü dijital mecralardan ve çevreden gelen olumlu geri dönüşlere bakıldığında Reglofyalıların ne kadar doğru bir iş yaptığı görülüyor. ‘Regl Farkındalık’ projesi ‘Doğal Olanı Konuşmak Gerek’ sloganıyla çıktı bu yolda henüz olgunlaşma aşamasındadır” dedi.
Projenin danışmanlarından olan Gif Ajans Sorumlusu Arş. Gör. Tuğce Aydoğan Kılıç ise, “Toplumda var olan önemli tabulardan biri olan reglinin artık konuşulması, normalleşmesi gerektiği fikrinden ilham alan ‘Reglofya’ projesi ile yol almak hem öğretici hem de keyifli bir süreç benim için. Reglofya, genç kızların ergenliğe adım atmasıyla yaşadıkları değişime, toplum tarafından yüklenen anlam ve bakış açısından önemli bir değişim yapılması gerektiğini savunuyor. Ergenlik çağıyla beraber hem genç kızlara hem de erkeklere reglinin; yani doğal döngünün ayıp, gizlenmesi gereken, konuşulması adeta yasaklanan bir tabu olarak öğretilmesi bu tabunun her nesilde devam etmesine aracılık ediyor” sözleriyle projenin önemine vurgu yaptı.
Projede mizanpaj alanında 3’cülük ödülü alan Oğuzhan Şahinöz de duygularını şu sözlerle ifade etti: “Bu süreç benim için çok değerliydi, ödül aldığım için mutluyum. Danışman hocama ve Aydın Doğan Vakfı’na teşekkür ederim. Bu ödül benim için bir teşvik niteliği taşıyor. Yeni projeler üretirken bu ödülü almış olmak bana güç verecek.”
Projenin mizanpaj alanında danışmanlığını yürüten Dr. Öğr. Üyesi Esra Dudu Karaman, projeye konu olan haberin tasarlanmasında kullanılan unsurların projenin amacını yansıtması gerektiğine dikkat çekerek tasarımın buna göre yapıldığını vurguladı. Sözlerinin devamında tasarım sürecinden bahseden Karaman, “Bu tasarımda projenin amacını yansıtmak, haberi ifade edebilecek en güzel yoldu. Tasarım sürecinde yaratılan düşünceler, fikirler ve denendikten sonra vazgeçilen çalışmaların ardından en iyi tasarımı çıkarmamızı sağlayan unsur ise her sayfanın ödüle değer içerik olduğunu düşünerek özenle çalışmamızdı” diyerek tasarım sürecinin nasıl geçtiğini ve tasarımda nelere dikkat edildiğini paylaştı.
Projeyi değerlendirirken Fakültenin özelliklerinden bahseden Medya Merkezi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Kaan Gez ise şu ifadelere yer verdi: “Genç İletişimciler yarışmasına bu yıl 46 öğrencimizin sosyal medya projesi, mizanpaj, haber, röportaj, spor, kısa film ve radyo programı kategorilerinde rekor düzeyde ürettiği 26 proje ve eser ile katıldık. Yarışmadan da 2 proje/esere verilen ödülle döndük. Üretmenin kutsallığına inanan bir merkeziz. Bu ödülleri üretilen tüm projeler adına aldık. Fakültemizi, Üniversitemizi bir kez daha başarılı bir şekilde temsil etmenin gururunu ve ülkemizde İletişim Fakülteleri arasında en başarılı İletişim Fakültelerinden biri olarak anılmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”
Alınan ödülü ve üretim merkezi olan medya merkezini değerlendiren İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Müge Yılmaz da “Öğrencilerimiz Medya Merkezinde aktif olarak çalışmaktadır. Onların istikrarlı çalışmaları elbette ki olumlu sonuçlarla geri dönüyor. Aldıkları ödüller motivasyonel bir öneme sahip. Arkalarından gelen arkadaşlarına da model olmalarını sağlayan itici bir güç oluyor. Özellikle güncel ve dikkat çekici konuları seçmeleri dikkate değer. Onlar bu yüzyılın iletişimcileri olarak dünyaya entegre çalışmalar yapıyorlar. Bizlere düşen her koşulda elimizden geldiğince onlara destek olmak ve yol açmak. Gurur verici çalışmaları ile her daim bizleri onurlandırıyorlar. Medya merkezinde görev alan danışman hocalarımıza ve öğrencilerimize teşekkürü bir borç bilirim” sözleriyle öğrencilerin üretimi noktasında hep yanlarında olduklarını ve üretilen eserlerin önemini vurguladı.
Projede ödül alan öğrencilerimizi ve projede yer alan danışman hocalarımızı kutlayan Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise söz konusu başarıya ilişkin olarak şu açıklamalarda bulundu: “Toplum tarafından baskılanmış bir konunun en güncel haliyle ele alınıp işlendiği bu projenin ödüle layık görülmesi anlamlıdır. Ergenlik çağında edinilen bilgiler ilerleyen süreçte hayatımızı psikolojik ve sosyal anlamda etkileyebiliyor. Bilinçsiz bir şekilde aktarılan bilgiler, kişinin kendi vücudunu tanımamasına ve ilgili duruma ön yargıyla yaklaşmasına neden olabiliyor. Ön yargıların oluşması neticesinde de birtakım sorunlar ortaya çıkabiliyor. Öğrencilerimizi sağlık açısından dikkat çekici bir konuda hazırladıkları ve ödüle layık görülen bu projeden dolayı kutluyor, emeği geçen herkese de teşekkür ediyorum. ”