banner333

banner309

07.07.2011, 22:10

365 GÜN YANAN KENT ÇÖPÜ YOKSA RADYASYONUN ANA NEDENİMİ?


Böyle önemli bir konunun kolay kolay geçiştirilecek bir yönü yok. Konu önemli ve riskli, çünkü konu, Gümüşhane’de yüksek oranlarda seyreden “radyasyon.”Radyasyonun ne olduğu bilmek istiyorsanız Çernobil’i hatırlayın, Japonya’yı hatırlayın, Kütahya’yı hatırlayın, derim.  Eğer, bugünden hatırlamaz ve bu konuyu önemsemez görünürsek, bizlerden sonra gelecek bir neslin yaşama hakkını gasp etmiş oluruz.
Hava açık, sis yok, masmavi bir gökyüzü.

Gümüşhane’nin en güzel neyi meşhurdur diyecekler olsalar bana, ne pestili ne kömesi ve neden kuşburnusu derim, en meşhur şeyi “havasıdır,” derim. Böyle bir hava, insan sağlığı açısından da bir imkan. Ama “gelişememiş” bir kent olduğumuz için olsa gerek, kışın bu güzelim hava sis ve kömür isinden geçilmiyor. Bir karabasan gibi adeta kentin üstüne çöküyor. Şimdiye kadarda bu yönde hiçbir çalışma göz çarpmadı.

Hangi şehrin tepesinde 365 gün yanan bir “çöp deryası” vardır? Hiç bitmeyen ve biteviye yanan bir çöpün havaya saldığı gazın ölçümü yapıldımı hiç. Hiç emin değilim. Benim gibi Gümüşhane kamuoyu da radyasyonun nerden kaynaklandığını hiç şüphesiz merak ediyor. Bakalım balık ölümlerindeki gibi bir sonuçla mı karşı karşıya kalacağız.
Radyasyonun nerden kaynaklandığı hususunda birçok ihtilaf söz konusu. Kimi siyanürden diyor, kimi yüksek gerilim hatlarından diyor kimi maden şehri olduğumuz için doğal bir radyasyonun olduğunu söylüyor ama bir kısım insanda radyasyonun asıl kaynaklandığı yerin “vahşi çöp depolama merkezinde yanan çöpün” olduğunu söylüyor.

Hangi iddia sizce makul?

Bu iddialardan en tutarsız olanı yüksek gerilim hatlarından kaynaklandığı iddiası. Bu iddia hem gerçekliği yansıtmıyor ve hem de çok basit bir gerekçe. Bu iddiaya yani “radyasyonun” yüksek gerilim hatlarından kaynaklandığı iddiasına inanacak olursak, o zaman bizden çok daha fazla olan yüksek gerilim hatlarına sahip kentlerin daha yüksek radyasyon oranına sahip olması gerekmez mi? Bu iddiayı bir çırpıda geçelim.  Geçelim diyorum çünkü,konu mecliste görüşülüyor ve Eylül ayında tekrar görüşüleceği söyleniyor.

Kim öle kim kala. Ölçümler çok mu zor? Eylül ayında tekrar görüşülecek olması ne kadar manidar. Laf aramızda tüm kurumlardan buna benzer cevaplar gelecek. Bence, yapılacak şey dünde bahsettiğim gibi, olayın dünya sağlık örgütüne intikali. Bizleri ciddiye alacak olanda bu örgüttür.

***

Biteviye yanan ateşiyle bizlerin belki de masmavi parlak bir gökyüzüne bakışımızı aldatan havamızı kirlettiğinin ne kadar bilincindeyiz? Balık ölümlerini, harşitin bu halini, tarımda gerçekleşen garip durumların tecrübesini yaşadığım için, fazla ümitvar değilim.

Bekleyip göreceğiz.

Sahi Ticaret Odası, kentin akil adamları! Sivil toplumu, sendikaları ne düşünüyor?
Yorumlar (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti 12 Mayıs 2024
İmsak 03:18
Güneş 05:01
Öğle 12:23
İkindi 16:17
Akşam 19:36
Yatsı 21:11