18.03.2012, 23:18
YOLUMUZ DÜŞTÜ KARDEŞ PAKİSTAN’A
YOLUMUZ DÜŞTÜ KARDEŞ PAKİSTAN’A
01.03.2012 tarihinde Dostlarla dost kardeş ülke yi ziyaret ettik.
Ali Beyaz, Şevki Erol, Abdulkadir Yazıcı, Ramazan Kahveci, Hasan Hüseyin Nakipoğlu, Murat Top, Habib Kocabaşoğlu, Hüsnü Güneş, Yusuf Ziya Eryılmaz, Şenol kömeç, Turgut Hoca ve Kenan Hoca ile beraber Muhteşem yolculuktan aldığım notlar
Ben Ramazan kahveci olarak bu ziyaretten çok memnun olduğumu bu yazılarımla kaleme almak istedim.
Uçağımız saat 18.00’de İstanbul’dan hareket etti ve beş saat sonra 01.00 sularında İslamabad kentinde bulunan Benazir Butto Havalanı’na indik. İstanbul ile arasında 3 saat fark bulunduğunu varsayarsak, saat 04.00’da İslamabad’a ulaşmış olduk. İçlerinde Paktürk Okul Müdürü Mustafa Bey ve Turgut Bey’in de bulunduğu kalabalık bir grup bizleri karşıladı. Ülkeye özgü gül yapraklarından yapılmış geleneksel halkalar tüm konuklara hediye edildi ve bu muhteşem misafirperverlik hepimizi onura etti. Bu güzel karşılamadan sonra, 3.5 saat süren bir araç yolculuğu ile Peşaver bölgesine ulaştık. Bölgede bulunan Paktürk Okulu’na misafir olduk ve sabah kahvaltısından sonra programımıza başladık.
02.03.2012
Peşaver’ de Cuma namazı kılındıktan sonra halı pazarı gezildi. Pakistanlı bir Türk sevdalısı tarafından yapılan mantı ikramı kabul edildi. Ardından Peşaver Üniversitesi ve Rektörlüğü ziyaret edildi. Yapı içerisinde kısa bir gezi yapıldı. Bizler için hazırlanan ikramları kabul ettikten sonra Türkiye ve Pakistan arasındaki ilişkiler değerlendirildi. Yine aynı bölgede konumlanan ve 1913 yılında yapılmış olan ilk İslam Üniversitesi ziyaret edildi ve tarihi incelemeler yapıldı. Akşam namazı da burada kılındı.
Daha sonra Tarım Üniversitesi ziyareti edildi. Ziyaretin ardından akşam yemeği ikramı yapıldı. Yemek esnasında tarım ve ziraat hakkında bilgiler verildi. Bu konuşmada rektörün ifadesi ise şöyleydi :
“Osmanlı İmparatorluğu, nasıl ki geçmişte üç kıtaya hükmetmişse; gelecekte bütün İslam ülkeleri Türk bayrağı altında birleşecektir ve Türkiye bu bağlamda bölgesel güç ifade eden bir ülkedir. Yüzün üzerinde dünya ülkesinde Türk Okulu çalışmaları devam ediyor, bu da Türkiye’nin geleceğe nasıl hakim olacağını göstermektedir. Ben bir Osmanlı torunu olarak Türkiye ile gurur duyuyorum.’ Bu içten konuşmanın ardından tüm ziyaretçiler bir duygu yoğunluğu yaşadı.
Bu okullarda ırk ayrımı yapılmadan insana insan olduğu için değer veriliyor buda herkesin arzu ettiği bir eğitimdir.
Bu güzel ziyaretin ve konuşmanın ardından, saat 21.00’de Emniyet Genel Müdürü’nün daveti üzerine, Peşaver’de bir otelin terasında konuklar için hazırlanan yöresel bir akşam yemeğinde buluşuldu. Yöresel müziklerle devam eden gecede, bizlere Afganistan kepleri hediye edildi.
03.03.2012
Okul bahçesinde hazırlanan özel mekanda iş adamları ile sabah kahvaltısı yapıldı. Ardından okul gezildi ve dersliklerde bulunan akıllı tahta hakkında bilgi alınarak uygulama ile pekiştirildi.
Yine bir üniversitenin rektörü bizleri ziyaret ederek Afganistan kepi hediye etti Prof. Dr. Fazal Ahmad bu ziyaretten dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek mutlaka Türkiye’ye geleceğini söyleyerek, bizleri her zaman kardeş olarak gördüklerini ve beraber olmaktan çok mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Bölgede bulunan demir-çelik ve silah fabrikasının sahibi Nauman Wazir bizleri samimi bir dost gibi karşılayarak fabrikayı gezdirdi. Aldığımız bilgilere göre günlük üretim 300 ton demir. Rakamdan da anlaşıldığı üzere dünya üzerinde birçok ülkeye silah ihracatı yapılıyor ve bu üretimde her zaman kaliteden yana olduklarını belirtiyor.
Kur Tuba Üniversiteleri kurucusu rahmetli Muhterem Niyazi Bey’in ailesine taziye icin ev ziyareti yaptık ve bu ziyaretten çok mutlu oldular. Oğlunun açıklamasına göre; 20 yıl önce kurulmuş olan okulun amacı sadece eğitim değil, aynı zamanda imanlı ve inançlı insan yetiştirmek, terbiye ve ahlak öğretimi sağlamaktır. Her yerde var olan eğitimden farklarının bu olduğunu belirtmiştir. Müslümanların birlik olmamasından dolayı Hristiyanlar karşısında daima ezilenler ve kullanılanlar olduğunu düşünüyor.
Profesör unvanına sahip diğer oğlu ise, dualarının Osmanlı İmparatorluğu’nun tekrar dünyaya hakim olması ve İslam sancağı olarak Türkiye’nin olması olduğunu dile getirdi. Türkiye’deki gelişmelerin bunu desteklediğini ve inançlarının tam olduğunu belirtti.
03.03.2012
İslamabad’da düzenlenen Türkçe Şiir ve Şarkı Olimpiyatları’na jüri olarak katıldık ve birbirinden güzel yarışmacıları izledik, çok mutlu olduk. Kendimizi bir misafir olarak değil, adeta ülkemizde gibi hissettik. Birde onun üzerine duygulu konuşmalar olunca dost ülkemiz Pakistan'ı daha çok sevdik ve benimsedik. Yarışmadan bahsetmek gerekirse, katılım çok yoğundu. Yoğun kalabalığa rağmen organizasyon mükemmeldi ve hiçbir aksaklık yaşanmadı. Söylenecek en güzel söz, ‘ Yaşasın Türkiye & Pakistan dostluğu ‘…
Türk insanına karşı bu kadar sevgi dolu bir ülke ile karşılaşmadım. Vatandaşlar Türk insanına ve dostluğuna kelimenin tam anlamıyla hasretler. Tabii bu noktada unutmamamız ve altını çizmemiz gereken nokta şudur ki; bölgede bulunan Paktürk Okulları’nın öğretmenleri mükemmel insanlar. Adeta Yüce Mevla tarafından bu dostluğu pekiştirmek ve aradaki köprü görevini başarıyla gerçekleştirmek adına görevlendirilmiş elçi niteliğindeler.
04.03.2012
İslamabad’ da burada yaşayan bir iş adamı tarafından yapımı devam eden bir okul inşaatını gezdik ve hizmetten çok etkilendik. Ardından burada bir dua yaparak hayırlı olsun dileklerimizi ve duygularımızı ilettik.
Öğlen namazını İslamabad’ ın en büyük camisi ve farklı mimarisi ile yüz binin üzerinde insanın namaz kıldığı, aynı zamanda şeriat mahkemesi olarak da kullanıldığı ifade edilen İslamabad Kral Faysal Camii’ sinde kıldık. Yapının bazı ölçülerinde Kabe’ nin dikkate alındığı söylenmektedir.
Yine gurur verici olan tarafı bu muhteşem mimari eserin mimarının bir Türk olmasıdır. Mimarın adı Vedat Dolakay. Ankara için hazırladığı bu cami projesi, geleneksel cami imgesine ters düştüğünü iddia edenlerin baskısıyla uygulanmadı ve daha sonra bir yarışma vesilesiyle Pakistan’a sunulan bu proje İslamabad’da gerçekleştirildi. Caminin finansal desteğini Kral Faysal karşıladığı için camiye adı verilmiştir.
Cami gezisinden sonra bizleri bir iş adamı öğlen yemeğine davet etti. İstanbul’ un Çamlıca tepesini andıran bu yerin ismi Monal Tepesi. Yemeği veren iş adamı buraya bir Türk okulu yapmayı da taahhüt etti ve biz daha dönmeden dostluklar meyvesini vermeye başladı. Allah onlardan razı olsun…
Pakistanlı iş adamları tarafından bizler için düzenlenen yemekli toplantı sonrası çok anlamlı karşılama ve istişareler yapıldı. Toplantı sonrasında Türk dostlarla bir olmak istediğini ifade eden işadamları “..bizde buradaki hizmetlerde görev almak ve bir okul yapmak istiyoruz. Ayrıca iki ülke arasında ticareti geliştirmek istiyoruz. Bu anlamda ülkemizde ne yapmak istiyorsanız hazırız” dediler.
Pakistan ile uluslararası bağlamda çok güzel işler yapılabilir. Fizibilite çalışmaları sonrası herkes vakıf olduğu konularda çalışma yapmalıdır. İki ülke arasında güzel bir ticari pazar bulunmakta var, gönül ister ki bu pazarı başkalarına kaptırmak yerine Türkler öncülük etsin..
Son olarak Pakistanlı insanların çok samimi ve candan olduğunu gördük. Bu candan insanlardan bazıları daha öncede bahsettiğim gibi Paktürk Okulları’nın hocalarıdır. Onlar bu iki ülke arasındaki güven kaynaklarından biridir. Yaptıkları tüm güzel iş ve çalışmalar adına, Rabbim onlardan razı olsun… İki cihanda da mutlu etsin…
Şunu unutmamak lazım oralarda insanların ve de iki ülke arasındaki güveni sarsmamak için hocalarımızın gösterdikleri özveri göz kamaştıran türden Allah herkese bu güzel mücadeleyi nasip etsin onlardan Allah razı olsun Mustafa hoca kendini insanlığın hizmetine adamış çok insan üstü çalışmalarla bizleri duygulandırdı Allah utandırmasın.
Bu gezi vesilesi ile bizlere gösterdikleri tostane ve samimi ilgiden dolayı Kenan, Turgut, mustafa, Ahmet. Hocalarımızı en kalbi duygularımla selamlar Allah onlara her iki cihanda da mutlu olmaları duası ile saygılarımı sunuyorum…Mutlu yarınlar hepimizin olacak. Ramazan KAHVECİ
01.03.2012 tarihinde Dostlarla dost kardeş ülke yi ziyaret ettik.
Ali Beyaz, Şevki Erol, Abdulkadir Yazıcı, Ramazan Kahveci, Hasan Hüseyin Nakipoğlu, Murat Top, Habib Kocabaşoğlu, Hüsnü Güneş, Yusuf Ziya Eryılmaz, Şenol kömeç, Turgut Hoca ve Kenan Hoca ile beraber Muhteşem yolculuktan aldığım notlar
Ben Ramazan kahveci olarak bu ziyaretten çok memnun olduğumu bu yazılarımla kaleme almak istedim.
Uçağımız saat 18.00’de İstanbul’dan hareket etti ve beş saat sonra 01.00 sularında İslamabad kentinde bulunan Benazir Butto Havalanı’na indik. İstanbul ile arasında 3 saat fark bulunduğunu varsayarsak, saat 04.00’da İslamabad’a ulaşmış olduk. İçlerinde Paktürk Okul Müdürü Mustafa Bey ve Turgut Bey’in de bulunduğu kalabalık bir grup bizleri karşıladı. Ülkeye özgü gül yapraklarından yapılmış geleneksel halkalar tüm konuklara hediye edildi ve bu muhteşem misafirperverlik hepimizi onura etti. Bu güzel karşılamadan sonra, 3.5 saat süren bir araç yolculuğu ile Peşaver bölgesine ulaştık. Bölgede bulunan Paktürk Okulu’na misafir olduk ve sabah kahvaltısından sonra programımıza başladık.
02.03.2012
Peşaver’ de Cuma namazı kılındıktan sonra halı pazarı gezildi. Pakistanlı bir Türk sevdalısı tarafından yapılan mantı ikramı kabul edildi. Ardından Peşaver Üniversitesi ve Rektörlüğü ziyaret edildi. Yapı içerisinde kısa bir gezi yapıldı. Bizler için hazırlanan ikramları kabul ettikten sonra Türkiye ve Pakistan arasındaki ilişkiler değerlendirildi. Yine aynı bölgede konumlanan ve 1913 yılında yapılmış olan ilk İslam Üniversitesi ziyaret edildi ve tarihi incelemeler yapıldı. Akşam namazı da burada kılındı.
Daha sonra Tarım Üniversitesi ziyareti edildi. Ziyaretin ardından akşam yemeği ikramı yapıldı. Yemek esnasında tarım ve ziraat hakkında bilgiler verildi. Bu konuşmada rektörün ifadesi ise şöyleydi :
“Osmanlı İmparatorluğu, nasıl ki geçmişte üç kıtaya hükmetmişse; gelecekte bütün İslam ülkeleri Türk bayrağı altında birleşecektir ve Türkiye bu bağlamda bölgesel güç ifade eden bir ülkedir. Yüzün üzerinde dünya ülkesinde Türk Okulu çalışmaları devam ediyor, bu da Türkiye’nin geleceğe nasıl hakim olacağını göstermektedir. Ben bir Osmanlı torunu olarak Türkiye ile gurur duyuyorum.’ Bu içten konuşmanın ardından tüm ziyaretçiler bir duygu yoğunluğu yaşadı.
Bu okullarda ırk ayrımı yapılmadan insana insan olduğu için değer veriliyor buda herkesin arzu ettiği bir eğitimdir.
Bu güzel ziyaretin ve konuşmanın ardından, saat 21.00’de Emniyet Genel Müdürü’nün daveti üzerine, Peşaver’de bir otelin terasında konuklar için hazırlanan yöresel bir akşam yemeğinde buluşuldu. Yöresel müziklerle devam eden gecede, bizlere Afganistan kepleri hediye edildi.
03.03.2012
Okul bahçesinde hazırlanan özel mekanda iş adamları ile sabah kahvaltısı yapıldı. Ardından okul gezildi ve dersliklerde bulunan akıllı tahta hakkında bilgi alınarak uygulama ile pekiştirildi.
Yine bir üniversitenin rektörü bizleri ziyaret ederek Afganistan kepi hediye etti Prof. Dr. Fazal Ahmad bu ziyaretten dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek mutlaka Türkiye’ye geleceğini söyleyerek, bizleri her zaman kardeş olarak gördüklerini ve beraber olmaktan çok mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Bölgede bulunan demir-çelik ve silah fabrikasının sahibi Nauman Wazir bizleri samimi bir dost gibi karşılayarak fabrikayı gezdirdi. Aldığımız bilgilere göre günlük üretim 300 ton demir. Rakamdan da anlaşıldığı üzere dünya üzerinde birçok ülkeye silah ihracatı yapılıyor ve bu üretimde her zaman kaliteden yana olduklarını belirtiyor.
Kur Tuba Üniversiteleri kurucusu rahmetli Muhterem Niyazi Bey’in ailesine taziye icin ev ziyareti yaptık ve bu ziyaretten çok mutlu oldular. Oğlunun açıklamasına göre; 20 yıl önce kurulmuş olan okulun amacı sadece eğitim değil, aynı zamanda imanlı ve inançlı insan yetiştirmek, terbiye ve ahlak öğretimi sağlamaktır. Her yerde var olan eğitimden farklarının bu olduğunu belirtmiştir. Müslümanların birlik olmamasından dolayı Hristiyanlar karşısında daima ezilenler ve kullanılanlar olduğunu düşünüyor.
Profesör unvanına sahip diğer oğlu ise, dualarının Osmanlı İmparatorluğu’nun tekrar dünyaya hakim olması ve İslam sancağı olarak Türkiye’nin olması olduğunu dile getirdi. Türkiye’deki gelişmelerin bunu desteklediğini ve inançlarının tam olduğunu belirtti.
03.03.2012
İslamabad’da düzenlenen Türkçe Şiir ve Şarkı Olimpiyatları’na jüri olarak katıldık ve birbirinden güzel yarışmacıları izledik, çok mutlu olduk. Kendimizi bir misafir olarak değil, adeta ülkemizde gibi hissettik. Birde onun üzerine duygulu konuşmalar olunca dost ülkemiz Pakistan'ı daha çok sevdik ve benimsedik. Yarışmadan bahsetmek gerekirse, katılım çok yoğundu. Yoğun kalabalığa rağmen organizasyon mükemmeldi ve hiçbir aksaklık yaşanmadı. Söylenecek en güzel söz, ‘ Yaşasın Türkiye & Pakistan dostluğu ‘…
Türk insanına karşı bu kadar sevgi dolu bir ülke ile karşılaşmadım. Vatandaşlar Türk insanına ve dostluğuna kelimenin tam anlamıyla hasretler. Tabii bu noktada unutmamamız ve altını çizmemiz gereken nokta şudur ki; bölgede bulunan Paktürk Okulları’nın öğretmenleri mükemmel insanlar. Adeta Yüce Mevla tarafından bu dostluğu pekiştirmek ve aradaki köprü görevini başarıyla gerçekleştirmek adına görevlendirilmiş elçi niteliğindeler.
04.03.2012
İslamabad’ da burada yaşayan bir iş adamı tarafından yapımı devam eden bir okul inşaatını gezdik ve hizmetten çok etkilendik. Ardından burada bir dua yaparak hayırlı olsun dileklerimizi ve duygularımızı ilettik.
Öğlen namazını İslamabad’ ın en büyük camisi ve farklı mimarisi ile yüz binin üzerinde insanın namaz kıldığı, aynı zamanda şeriat mahkemesi olarak da kullanıldığı ifade edilen İslamabad Kral Faysal Camii’ sinde kıldık. Yapının bazı ölçülerinde Kabe’ nin dikkate alındığı söylenmektedir.
Yine gurur verici olan tarafı bu muhteşem mimari eserin mimarının bir Türk olmasıdır. Mimarın adı Vedat Dolakay. Ankara için hazırladığı bu cami projesi, geleneksel cami imgesine ters düştüğünü iddia edenlerin baskısıyla uygulanmadı ve daha sonra bir yarışma vesilesiyle Pakistan’a sunulan bu proje İslamabad’da gerçekleştirildi. Caminin finansal desteğini Kral Faysal karşıladığı için camiye adı verilmiştir.
Cami gezisinden sonra bizleri bir iş adamı öğlen yemeğine davet etti. İstanbul’ un Çamlıca tepesini andıran bu yerin ismi Monal Tepesi. Yemeği veren iş adamı buraya bir Türk okulu yapmayı da taahhüt etti ve biz daha dönmeden dostluklar meyvesini vermeye başladı. Allah onlardan razı olsun…
Pakistanlı iş adamları tarafından bizler için düzenlenen yemekli toplantı sonrası çok anlamlı karşılama ve istişareler yapıldı. Toplantı sonrasında Türk dostlarla bir olmak istediğini ifade eden işadamları “..bizde buradaki hizmetlerde görev almak ve bir okul yapmak istiyoruz. Ayrıca iki ülke arasında ticareti geliştirmek istiyoruz. Bu anlamda ülkemizde ne yapmak istiyorsanız hazırız” dediler.
Pakistan ile uluslararası bağlamda çok güzel işler yapılabilir. Fizibilite çalışmaları sonrası herkes vakıf olduğu konularda çalışma yapmalıdır. İki ülke arasında güzel bir ticari pazar bulunmakta var, gönül ister ki bu pazarı başkalarına kaptırmak yerine Türkler öncülük etsin..
Son olarak Pakistanlı insanların çok samimi ve candan olduğunu gördük. Bu candan insanlardan bazıları daha öncede bahsettiğim gibi Paktürk Okulları’nın hocalarıdır. Onlar bu iki ülke arasındaki güven kaynaklarından biridir. Yaptıkları tüm güzel iş ve çalışmalar adına, Rabbim onlardan razı olsun… İki cihanda da mutlu etsin…
Şunu unutmamak lazım oralarda insanların ve de iki ülke arasındaki güveni sarsmamak için hocalarımızın gösterdikleri özveri göz kamaştıran türden Allah herkese bu güzel mücadeleyi nasip etsin onlardan Allah razı olsun Mustafa hoca kendini insanlığın hizmetine adamış çok insan üstü çalışmalarla bizleri duygulandırdı Allah utandırmasın.
Bu gezi vesilesi ile bizlere gösterdikleri tostane ve samimi ilgiden dolayı Kenan, Turgut, mustafa, Ahmet. Hocalarımızı en kalbi duygularımla selamlar Allah onlara her iki cihanda da mutlu olmaları duası ile saygılarımı sunuyorum…Mutlu yarınlar hepimizin olacak. Ramazan KAHVECİ
2
az bulutlu
Namaz Vakti
01 Kasım 2024
İmsak | 05:20 | ||
Güneş | 06:45 | ||
Öğle | 12:11 | ||
İkindi | 14:59 | ||
Akşam | 17:26 | ||
Yatsı | 18:46 |