banner333

banner309

02.10.2012, 21:55 604

GÜRÜL GÜRÜL BİR YAĞMUR

Biran geriye doğru yaslanıp bakınıyor ve kendimi dinlenmeye çalışıyorum da, eskiden çok kolaylıkla yazabiliyormuşum. Şimdiyse yazmakta sıkıntı çekiyorum. Mesele, konu bulma sıkıntısı değil. Sanırım mesele beyin yorgunluğu ve yılgınlığı. Doğru olan ise, bıkmadan, usanmadan, yılmadan “doğru” olanları dile getirmek ve yazıya dökmek. Ama şu sorunun cevabını beynime anlatabilmekte güçlük çekiyorum. Nereye kadar? Şu son on yılımızı düşünün yüreğiniz yetiyorsa. Ülkenin son yıllarının fotoğraflarına bakıyorum da, neler olmuş, neler görmüş ve neler işitmişiz. Bir hatırlamaya çalışalım diyeceğim ama fotoğrafın birçok tarafı karanlık kalan kısmı ise net olmayan karmaşık bir durumda. Öyle bir gündem kayması oluşturuluyor ki, teknolojik gelişme bile yetişemiyor ardından. Buna rağmen ağzını doldurarak hamaset yapanlarımız konuştu, eli kalem tutanlarımız da yazdı, çizdi. Sonuç? Evet sonuç? Kocaman bir hiç.  


Gelinen yerden, geriye de baksan ileriye de baksan durum karanlık. Tünelin ucu görünmüyor. Ülkenin bu durumunu görebilmek ise gönül gözünün açık olmasıyla alakalı bir durum olsa gerek. Birde “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşansın” demeyip mücadele etmeye çalışanlar belki anlayabilirler sanırım. Çünkü bana dokunmayan bin yıl yaşasın diyenler bunu anlayamaz, kavrayamaz ve gözlerinde pembe camlı at gözlükleri olduğundan göremezler. Yani gönül gözleri de kör olduğundan görmezler, duymazlar ve konuşmazlar, konuşamazlar. En acısı ise içlerinden dahi buğuz bile edemezler. Çükü kendi benliklerinden korkanların başkalarına bir şey söylemeğe cesareti olmaz. Ayrıca nemalandıkları için ardlarına düştükleri madrabazların bütün foyaları ortaya çıksa dahi hiç istiflerini bozmazlar. Aksine sırıtırlar. Onlar nemelazımcı ve bana dokunmayan bin yıl yaşasıncılardırlar. Onlar pembe camlı at gözlüğü takanlar. Onlar gönül gözü kör olanlar. Onlar kömür, makarna alarak gülmeyi unutup sadece sırıtabilenlerdir. Eğer öyle olmasa idi koro halinde “… … seninle gurur duyuyor” diye, bir şerefsize, bir çukura ve bir postal yalayıcısına bağırabilirler mi? 

Yıllar önce dile getirmiştim. O günün Gümrük ve Tekel Bakanı; yolsuzluktan, dolandırıcılıktan ve zimmetine para geçirmekten aldığı hapis cezasını yattıktan sonra cezaevinden çıkınca bilmem kaç yüz araba ile karşılanmıştı. İşte o an dedim eyvah, memleketin çivisi çıktı. İslamiyet’te, tüyü bitmemiş yetim hakkını yani devletin parasını yiyenlere yer yoktur. Çünkü onun günahı ve vebali çok büyüktür. Ama gelin görün ki, artık yolsuzluk yapmak, hırsız olmak hele de devletin malını yemek önemli bir meziyet haline geldi, getirildi. Yahudilerin içimize soktuğu; “devletin malı deniz yemeyen domuz” ve “ben devletten daha mı zenginim” v.b. gibi aslı astarı olmayan sözlerle maneviyatımızı, inançlarımızı ve dolayısıyla benliğimizi kaybettik. Bu galiz sözler bizi içi boş paslı teneke kutuya çevirdi. Kim nereden parmağını sokuyorsa ta içimize kadar deliniyoruz. Paslı bir teneke kutu olmasak dokunduklarında belki ses çıkaracak tepki vereceğiz ama paslandığımız için sesimizin çıkmadığı gibi hemen deliniyor ve dökülüyoruz. 
Ülkenin tüm değerleri müthiş bir şekilde törpüleniyor ve yavaş, yavaş yok ediliyoruz. Öyle bir hale getirilmişiz ki, karnı doyuyorsa gerisi fasa fiso. Kim takar adaleti, eğitimi, kime ne sağlıktan!.. O gitse bu gelecek, ne değişecek sankicilerin, nemelazımcıların, bana dokunmayan bin yıl yaşasın diyenlerin, pembe camlı at gözlüğü takanların, gönül gözü körlerin ve kömür, makarna alarak gülmeyi unutup sadece sırıtabilenlerin dram olarak oynaşmalarına kaldı artık meydan.

Her gün gelen şehit haberlerinin ve zam haberlerinin üstüne dublaj yapan madrabazların çadır tiyatrosuna döndürdükleri canım ülkem Türkiye. "Kanları yerde kalmayacak... cak, hainlere gereken cevap verilecek... cek." Gibi cak lı, cek li sözlerle hamaseti tavandan yapanlara kanan milletim. Yahu arada bir kelimelerin yerini değiştirin de farklı bir şeyler söylediğiniz sanılsın bre madrabazlar. Satır aralarına gizlemeye çalıştıkları kötü niyetleri Allah’tan, aralarındaki beyin fukaraları gaf yapıyor da ortaya çıkıyor. "Birkaç Mehmetçik öldü diye meclis mi toplanır..." ve koro halinde "… … seninle gurur duyuyor" vs. Ama hakkını vermek lazım şimdi. Eli silahlı pkk lıya gücü yetmiyor ama Meclise kadar gelebilmiş olan uzantılarına aslanlar gibi kükrüyorlar. Onlara da "dokunacaklarmış lar" Kongrene getirdiğin çukur, postal yalayıcısının ve İmralı çukurunun sırtını sıvazladın bey oldular, uzantılara da dokun şahbaz olsunlar.  

Çevresini sırtlanlar çevirmiş dikenli teller, artık fayda etmiyor. Dikenli telleri çektirecek olanlar sırtlanları artık çadırlarında ağırlar olmuşlar. Bu adi, aşağılık ve çukur sırtlanlar ne kadar domuz varsa hepsini güzelim topraklarımıza salmışlar. Domuzlar debeleniyor şerefsiz sırtlanlar da geride kalan artıklarla beslenmeye çalışıyorlar.
Hey hat!.. Çevremdeki bütün bitkiler çoktan sararmış. Akşamüzeri çıkan çok hafif rüzgârda bile çevreye kurumuş bitkilerin kokuları yayılmakta. Çalı haline gelmiş ağaçların yapraklarındaki o canlı parlak yeşil gitmiş yerine solgun sarı renge dönmüş. Artık Sonbahar’ın kapıya dayanmasına ramak kaldığı şu günlerde yağmura olan özlemim artarak büyüyor. 
– Nerede kaldı? Diye kendi kendime düşünmeden edemiyorum. Artık yağsa da özlemlerimi bitirse. Ülkemin kirlenmiş olan tüm köylerini, tüm şehirlerini, dağlarını taşlarını sele dönüştürmeden damla, damla yıkasa. Tozunu toprağını ve tüm kirlerini temizleyip götürse denizlere. Uyandırsa artık yaz uykusundan. arındırsa üzerine atılmış ölü toprağından. Yeniden canlansa tabiat, ağaçlar çıkarsa yeni sürgünlerini. 
Çaksa şimşekler her yer aydınlansa ve gürlese gök tüm hışmıyla. Ve artık gelse keşke gelse, hemde gürül, gürül bir yağmur. 
Yorumlar (3)
Şeyranlı 13 yıl önce
Eline yüreğine sağlık. Evet yazılması gerek. Başka türlü flu fotoğraflar aydınlanmaz. Tebrikler
Bahattin UÇAK 13 yıl önce
Başkan yine dökdürmüşsün. Açık söylemek gerekirse bu yazıya karşı bir yorum yapmamız düşünülemez. Her şeyi açıkca ve cömertce yazmışsın. Sadece yüreğine kalemine sağlık diyorum....
aşkın toygun 13 yıl önce
slm bşkan eline yüreğine sağlık yorumların için teşekkur ederim.şimdiden bayramını tebril ediyorum.allaha emanet ol.
3
hafif yağmur
Namaz Vakti 31 Temmuz 2025
İmsak 06:06
Güneş 07:37
Öğle 12:28
İkindi 14:48
Akşam 17:09
Yatsı 18:35