Anahtar Parti Genel Başkanı Ağıralioğlu Gümüşhane’de
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu bir dizi ziyarette bulunmak için Gümüşhane’ye geldi.

Genel Başkan Ağıralioğlu, Gümüşhane’deki temasları kapsamında ilk olarak tarihi Süleymaniye Mahallesi’nde bulunan Zeki Kadirbeyoğlu Konağı’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Ağıralioğlu, hem Türkiye'nin genel meselelerine hem de Gümüşhane özelindeki sorunlara ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Kahvaltılı basın toplantısında konuşan Ağıralioğlu, özellikle gençleri tehdit eden uyuşturucu sorununa dikkat çekerek, 19 Mayıs’ta Samsun’da gerçekleştirdikleri programla başlattıkları farkındalık kampanyasının önemini vurguladı. “Cumhuriyetin kuruluş iradesini gençliğe emanet eden bir milletin evlatları olarak, bugün çocuklarımızı uyuşturucu baronlarının elinden kurtarmak için hepimize görev düşüyor” diyen Ağıralioğlu, mevcut sistemin çözüm üretmedeki yetersizliğini eleştirdi.
“Uyuşturucu, Artık Narkoterörün Yeni Aracı”
Uyuşturucu meselesinin sadece sağlık değil, aynı zamanda güvenlik sorunu olduğuna dikkat çeken Ağıralioğlu, “PKK’nın silahlı gücü kırılmış olabilir ama elinde yeni bir silah var: uyuşturucu. Çocuklarımızı hedef alan bu tehdide karşı derhal topyekûn bir mücadele başlatılmalı” ifadelerini kullandı. Etkili mücadele için Cumhurbaşkanlığı nezdinde kararlılık gerektiğini vurgulayan Ağıralioğlu, tüm bakanlıkların koordinasyon içinde çalışması gerektiğini dile getirdi.
“Parti Değil, Mesuliyet Hattı İnşa Ediyoruz”
Gümüşhane İl Teşkilatı'nın açılışı için kente gelen Ağıralioğlu, siyasi mesajlar da verdi. Türkiye’de siyasetin yorulduğunu ve halkın değişim istediğini söyleyen Ağıralioğlu, Anahtar Parti’nin bu değişim ihtiyacına cevap vermek üzere yola çıktığını belirterek, “Bu ülkenin daha iyi yönetilebileceğine inandığımız için buradayız. Bayrak yarışında biz de nöbete hazırız” dedi.
“İtirazımız Var!”
Zeki Kadirbeyoğlu Konağı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yolsuzluklar, eğitimdeki gerileme, çarpık şehirleşme ve çevre kirliliği gibi pek çok meseleye tek tek değinen Ağıralioğlu, “Memlekette sorunları konuşma imkânı kalmadı. İktidar, itiraz eden herkesi düşmanlaştırıyor. Biz itirazlarımızı dile getiriyoruz çünkü bu millet daha iyisini hak ediyor” ifadelerini kullandı.
“Daha İyisi Mümkün”
Konuşmasında iktidarın geçmişte yaptığı bazı hizmetleri takdir ettiğini de belirten Ağıralioğlu, “Hiçbir şey yapılmadı demek adaletsizlik olur. Ama daha iyisi mümkündü. Biz de bunun için buradayız” dedi.
Gümüşhane’nin ardından partisinin teşkilat açılışlarını sürdüreceklerini belirten Yavuz Ağıralioğlu, “Parti değil, memlekete umut olacak bir sorumluluk yapısı inşa ediyoruz. Türkiye’nin buna ihtiyacı var” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ağıralioğlu, Gümüşhane’nin yıllardır ihmal edildiğini savunarak, “Gümüşhane, adeta siyasetçilere unutulma ruhsatı verilmiş bir şehir gibi. Tüneller yıllar sonra bitiyor. Yeni bir Tayyip Erdoğan bile bulsanız, yine 23 yıl sürecek. Gümüşhane’ye yatırım yapılmıyor, gençler iş bulamıyor. 4 kişilik ilana 5000 başvuru varsa, burada artık bir şey konuşulmaz” dedi.
“Bu memlekette planlama yok”
Ağıralioğlu, Türkiye’nin temel problemlerinden birinin planlama eksikliği olduğunu vurgulayarak, Gümüşhane’nin bu plansızlıktan en ağır şekilde etkilenen illerden biri olduğunu dile getirdi. “Yaylalar boş, meralarda kavga yok çünkü hayvancılık yapan kalmadı. İnsan bulamıyorsunuz çalıştıracak. Maden sahalarıyla ilgili ciddi şikayetler var. İnsanlar topraklarından, havalarından, yaylalarından oluyor” diyen Ağıralioğlu, planlama teşkilatının acilen yeniden kurulması gerektiğini savundu.
“Devletin En Acil İhtiyacı: Planlama Teşkilatı”
Konuşmasında, “İnsanı, toprağı, havası umursanmayan bir memlekette kalkınmadan söz edilemez” diyen Anahtar Parti lideri, devletin kaynakları savurganca kullandığını ve siyasetin bürokrasinin önüne geçtiğini ifade ederek “Devlet Planlama Teşkilatı gibi bir kurum yeniden hayata geçirilmeli. Hangi köyün neye ihtiyacı var, bilinmeli” diye konuştu.
“Terörle Mücadelede Tutarsızlık Var”
Ağıralioğlu, gazetecinin Türkiye’nin terörle mücadelesine dair sorusuna da yanıt verdi. Geçmişteki uygulamalara işaret ederek, “Terörist Öcalan 1999’da yakalandığında emre amadeydi. Şimdi barış diyorsanız, o zaman neden konuşmadınız? Şimdi niye bu adımları atıyorsunuz?” diye sordu. Milliyetçi Hareket Partisi’ni de sert şekilde eleştiren Ağıralioğlu, “HDP gelmesin diye hükümetin yanında duruyordunuz, şimdi HDP’yi meşrulaştıran bir sürecin içindesiniz. Bu milletin aklıyla alay etmeyin” ifadelerini kullandı.
“Ciddi Olun!”
Ağıralioğlu, konuşmasının sonunda hükümete ve milliyetçi siyasetçilere seslenerek, “Ciddi olun. Bu milletin evlatları 40 yıldır bedel ödüyor. Devlet bekası, vatan sevgisi adına susan insanların sabrını istismar etmeyin. Biz Anahtar Parti olarak buradayız ve bu tür çelişkilerin hesabının sorulması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
"Milletin Yetkisini Tersine Kullandınız"
Ağıralioğlu, hükümetin son dönemdeki politikalarının, seçim döneminde halka vaat edilenlerin tam tersi olduğunu savunarak, “Millet size, ‘PKK ile mücadele edin’ diye yetki verdi. Siz bu yetkiyi alıp bugün terörle müzakereye yöneldiniz. Bu durum millet iradesine karşı açık bir haksızlık. Madem bu kadar uzun vadeli planlar yapabiliyorsunuz, o zaman seçim öncesinde ‘Öcalan’la görüşeceğiz, Kandil’e heyet göndereceğiz’ diye açık açık söyleseydiniz. Böylece millet de bilerek oy verirdi" sözleriyle siyaset kurumuna şeffaflık çağrısında bulundu.
"Referandum Şarttır"
Ağıralioğlu, hükümetin bu politik değişimi halktan aldığı yetkiye dayandıramayacağını vurgulayarak, "Bu sebeple Anahtar Parti olarak referandum çağrısında bulunuyoruz" dedi. Sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini belirten Ağıralioğlu, "Eğer devlet, PKK ile görüşmeler yapacaksa, bu millete sorulmalıdır. Çünkü siz bu yetkiyi, ‘terörle mücadele edeceğiz’ diyerek aldınız; şimdi 'barış' diyorsunuz. Bu, yetki gaspıdır. O halde millete gidilmeli ve ‘biz artık bu süreci böyle yönetmek istiyoruz, izin veriyor musunuz?’ denilmelidir" ifadelerini kullandı.
"Terörsüz Türkiye İle Teröristle Türkiye’yi Ayırın"
Konuşmasında terörle mücadele konusuna ayrı bir parantez açan Ağıralioğlu, "Elbette hepimiz terörün bitmesini isteriz. Ancak 'terörsüz Türkiye' başka bir şey, 'teröristle Türkiye' başka bir şeydir" diyerek devam eden çözüm ve müzakere süreçlerine mesafeli yaklaştı. PKK’nın sadece Türk halkına değil, Kürt vatandaşlara da büyük zarar verdiğini vurgulayan Ağıralioğlu, "PKK, Kürtlerin de ırzına, iffetlerine, hayatlarına kastetti. Kürtler için savaştığını söyleyen bir örgüt, dağlarda infaz ettiği Kürtlerin hesabını veremez" dedi.
"Devletin İzzeti Korunmalı"
Güvenlik politikaları kapsamında korucuların önemine de değinen Ağıralioğlu, "Devlet, kırk yıldır kendisi için silah kuşanan, kan döken insanları birkaç cüretkâr açıklamaya feda etmemelidir. Bu vefasızlıktır. Bu, devlete olan güveni zedeler. Devletin itibarı, sadakatle görev yapan evlatlarına sahip çıkmasıyla güçlenir” diye konuştu.
"İmamoğlu Meselesi: Ahlaki Üstünlük Kaybedildi"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı süreci hakkında da görüş bildiren Ağıralioğlu, iktidarın geçmişte kendi belediye başkanlarını yolsuzluk iddialarıyla görevden almasına karşın hiçbirini yargıya taşımadığını hatırlattı. "Bugün İmamoğlu için attığınız adımları, zamanında kendi başkanlarınız için de atsaydınız, kimse bir şey diyemezdi" diyerek iktidarın çifte standart uyguladığını savunan Ağıralioğlu, “Ahlaki üstünlüğü kaybettiğiniz zaman, attığınız her adım siyasi intikam gibi görünür” dedi.
"Adaleti Zedeleyen Her Şey Ekonomiyi de Zedeler"
Ekonomiye de değinen Ağıralioğlu, hukuk sistemine güvensizliğin ülke ekonomisini doğrudan etkilediğini belirterek, “Bir buçuk yıldır Mehmet Şimşek öncülüğünde döviz biriktiriyoruz ama birkaç günde bu rezervler heba oldu. Faizler tekrar yükseldi, CDS oranlarımız arttı. Çünkü yapılan işler adalet zemininde yapılmadı. Adaletin zayıfladığı her alanda ekonomik güvenlik te sarsılır” diye konuştu.
"Anahtar Parti Bu Kargaşada Doğdu"
Konuşmasında mevcut siyasi düzenin halk nezdinde güven kaybettiğini savunan Ağıralioğlu, "Artık herkes birbirine benzemeye başladı. Siyasi partiler birbirine aynı şeyleri söylüyor. Millet şaşkın. Bu yüzden Anahtar Parti doğdu" ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın Siyaset Stratejisi ve Anayasa Eleştirisi
Ağıralioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ben aday değilim” açıklamasının siyasi bir taktik olduğunu vurgulayarak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan bu açıklamasıyla hem kendi siyasi geleceğini garanti altına almak hem de rakiplerine gözdağı vermek istiyor. Bu, siyasetteki mevcut yorgunluğu ve tıkanmayı gizlemek için atılmış bir adım” dedi.
Anayasa konusu üzerinde de duran Ağıralioğlu, “Türkiye’nin acilen işleyen, demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı var. Ancak AK Parti’nin mevcut anlayışı, anayasanın kendileri için değil, sadece kontrolü dışında kalanlar için var olduğunu düşünüyor. Bu anlayış Türkiye’yi daha da kutuplaştırıyor” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi’ne yönelik eleştirilerini de sıralayan Ağıralioğlu, “Yüksek yargı organlarının siyasetin etkisinde kalması kabul edilemez. Ne yazık ki Anayasa Mahkemesi’nin bağımsızlığı zedelendi. Hukukun üstünlüğü için bu durumun acilen düzeltilmesi şart” değerlendirmesinde bulundu.
Hukuk Sisteminde Güvensizlik ve Keyfi Yargılamalar
Ağıralioğlu, Türkiye’de yargının tarafsızlığını yitirdiğine dikkat çekerek, “Hukuk sistemi siyasetin emrine girmiş durumda. Keyfi ve delilsiz mahkumiyet kararları yargıya olan güveni ciddi şekilde sarsıyor. Adaletin herkes için eşit işlemesi sağlanmalı” ifadelerini kullandı.
Terörle Mücadelede Uluslararası Destek İddiası
Terörün ülke birliği ve güvenliği için en büyük tehditlerden biri olduğunu vurgulayan Ağıralioğlu, “PKK ve diğer terör örgütlerinin arkasında sadece içerideki destekçiler değil, aynı zamanda ABD, İngiltere ve İsrail gibi dış güçler var. Türkiye, bu uluslararası bağlantılara karşı daha kararlı bir duruş sergilemek zorunda” dedi.
Sınır ötesi operasyonların devam etmesi gerektiğinin altını çizen Ağıralioğlu, “Terörle mücadele sadece yerelde değil, sınır ötesinde de devam etmeli. Sadece söylemle değil, fiili ve kararlı adımlarla bu tehdit ortadan kaldırılmalı” diye konuştu.
Siyasetin Ülke Sorunlarının Kaynağı Olduğu Vurgusu
Siyasetin ülkenin tüm sorunlarının temelinde yattığını dile getiren Ağıralioğlu, “Siyasetin sorumsuzluğu, liyakatsiz yönetimi ve keyfi kararları Türkiye’yi felakete sürüklüyor. Artık siyasetçiler sorumluluklarını bilmeli ve liyakat esasına göre hareket etmeli. Hesap verebilirlik, siyasetin olmazsa olmazı olmalı” dedi.
Ekonomik ve Sosyal Sorunlar Üzerine Eleştiriler
Ağıralioğlu, işsizlik oranlarının artması, gençlerin umutsuzlaşması, eğitim sistemindeki aksaklıklar ve plansız kentleşmenin siyasetin kötü yönetiminden kaynaklandığını ifade etti. “Ekonomik krizlerin yükünü en çok gençler çekiyor. Bu tabloyu değiştirmek için siyaset yapma biçimimizin değişmesi gerekiyor. Halkımıza karşı dürüst olmak zorundayız” diye konuştu.
Gelecek Vizyonu ve Umut Mesajı
Siyaseti sadece eleştirmekle kalmadığını, aynı zamanda çözüm önerileri de sunduğunu belirten Ağıralioğlu, “Biz siyasetin umut ve çözüm üretme mecrası olduğuna inanıyoruz. Yeni bir siyaset anlayışıyla Türkiye’nin yarınlarını inşa edeceğiz. Bu topraklarda yaşayan herkesin hak ettiği yaşam standartlarına ulaşması için mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |