Gümüşhane’nin Ayazma geleneği yeniden canlandı
Gümüşhane’nin Torul ilçesinde, uzun yıllardır yapılmayan ve yöre halkının kültürel mirası olarak görülen ‘Ayazma Şenliği’ yeniden hayat buldu. Musalla Vadisi’nde gerçekleşen etkinlikte vatandaşlar bir araya gelirken, kemençe ve zurna sesleri eşliğinde geleneksel oyunlar oynandı.

Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Musalla Vadisi'nde yer alan ve “Gümüşhane’nin Pamukkalesi” olarak bilinen Ayazma Taşı, bu yıl anlamlı bir etkinliğe sahne oldu. Asırlardır sürdürülen ancak son yıllarda nüfusun azalmasıyla ara verilen Ayazma Şenlikleri, büyük bir coşku ve katılımla yeniden düzenlendi.
Köylülerin yıllar sonra tekrar buluştuğu etkinlik, davul-zurna ve kemençe eşliğinde çekilen halaylarla renklenirken, bölgedeki köylerin muhtarları, vatandaşlar ve protokol üyeleri de programa katıldı.
Etkinliğe Torul Kaymakamı Muhammet Kılıçaslan, Gümüşhane Belediye Başkanı Vedat Soner Başer, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız, İl Genel Meclisi Başkanı Eşref Balki, MHP İl Başkanı Mete Kaya, İl Genel Meclis Üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Etkinliğin organizasyonunu üstlenen İkisu, Tersun ve Artabel Vadisi Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Cengiz Günday, "Geleneklerimizi yaşatmak için buradayız. Bu doğa harikası vadide, her 20 Mayıs’ta gerçekleştirdiğimiz Ayazma Şenlikleri’ni yeniden canlandırdık" dedi.
Vadinin sadece kültürel değil, doğal zenginlikleriyle de öne çıktığını belirten Günday, “Yaylalarımız, göllerimiz, yaban hayatımız ve tarihi yapılarımızla bir turizm kataloğuna girecek her şeye sahibiz. Ayazma gibi değerleri yaşatarak bölgemizi turizmin merkezlerinden biri yapabiliriz” ifadelerini kullandı.
Dedeli Köyü Muhtarı eğitimci Nihat Olgun ise, “Ayazma kelime anlamı olarak şifalı su demektir. Bu şenliklerde ismini, yüzyıllardır yöre halkının kabul ettiği bu özellikten almıştır. Bu suyun cilt hastalıklarına iyi geldiği düşünülür. Yörenin insanları bu su kaynağın etrafında toplanıp hem eğlenip hem de birbirleri ile kaynaşırlar. Yöresel kıyafetlerini giyerler, oyunlar oynanır, horon zurna ve kemençe sesleri ile karışırlar. Genci yaşlısı, kadını erkeği bir arada gençler aile kuracağı kişiyi arar. Bu tür etkinliklerin en güzel yanı toplumu bir araya getirmesi, kuşaklar arası bağları kuvvetlendirmesidir. Unutulmaya yüz tutmuş geleneklerin yaşatılmasıdır” diye konuştu.
Türkiye’nin en genç rektörlerinden Gümüşhane Üniversitesi Rektörü hemşehrimiz Prof. Dr. Oktay Yıldız da henüz bir aylık rektör olduğunu hatırlatarak, “Rektörlüğümün ilk haftasında ilk proje olarak sunmuş olduğum çalışmalardan bir tanesi Ayazma Şenlikleri'nin uluslararası düzeyde bir organizasyona ev sahipliği yapmasıydı. İlk hafta üniversitemizdeki turizm ve iletişim fakültesindeki hocalarımızı bu anlamda görevlendirip bu etkinliğin dünyadaki örnekleriyle ilgili olarak bir çalışma yaptırdım. Biz bugün burada Ayazma'yı sadece bir şenlik olarak değil, burada bir halk oyunları gösterisi veya yöresel ürünlerin yenildiği, içildiği bir an olarak görmüyoruz aslında. Bugün burada derneğimizle birlikte ilk ziyaretlerinde kendilerinden ricada bulundum ve bu etkinliği sahiplenmelerini istemiştim. Amacımız her yıl 20 Mayıs'ta yerel olarak yapılan etkinliği, uluslararası yönü olan bir program hüviyetine kavuşturmak. Dünyada, İtalya'da, Fransa'da, Japonya'da bu ve benzeri etkinliklerin fazlaca örneği var. Buraya gelecek olan turistlerin vakit geçirebilecekleri alanlar oluşturmaktır. Bu Ayazma'yı bir marka haline getirebiliriz” dedi.
Gümüşhane Belediye Başkanı Vedat Soner Başer ise ayazma şenliklerinin kadim kültürün bir armağanı olduğunu belirterek, “Çocukluğumuzun iple çektiğimiz günleridir Ayazma günü. Çünkü o günlerde bizler annelerimizin veya babaannelerimizin eline tutuşarak bu mekanlara gelip, bu mekanlarda bir nevi eğlenmenin, birlik olmanın, beraber olmanın tadını buralarda yaşıyorduk. Son zamanlarda bu olgu maalesef yok olmaya doğru gitmişti. Şimdi derneğimize çok teşekkür ediyorum. Unutulmaya yüz tutan bu değeri yeniden canlandırıp gelecek nesillere aktarma adına ilk adımı attılar” diye konuştu.
Uzun yıllar ara verilen etkinliklerin bu yıl dernek öncülüğünde canlandırıldığını ifade eden Torul Kaymakamı Muhammet Kılıçaslan da “Bu vadi hem İç Anadolu'yu Karadeniz'e, Doğu Anadolu'ya bağlayan bir vadi olması, hem Gümüşhane ve Torul’u birbirine bağlayan bir vadi olması hem de 20'yi aşkın köyü barındırması vesilesiyle çok büyük önem arz ediyor. Aynı zamanda Artabel gölleri gibi bir turizm harikası bir tabiat parkına ev sahipliği yapıyor” diye konuştu.
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |