İnsan Karakter’nin yol Haritası
Halil Fikret Kanat’a göre ,Karakter :Doğuştan getirdiğimiz ve sonradan edindiğimiz davranışların tümüdür diye tanımlanmaktadır. Bu tanımlamadan yola çıkarak kişilerin tanınmasında belirleyici bazı özellikleri irdeleyen kimi düşünürler sonuçta şöyle demektedirler:
Bir insanda üç şey arayın: zeka, kalp ve dürüstlük. Üçüncüsü yoksa, diğer ikisiyle uğraşmayın.” Bu cümle, insanı tanımanın kestirme bir yolu gibi görünür ama derinine baktığınızda koca bir hayat tecrübesinin damıtılmış halidir. Çünkü karakter dediğimiz şey; aklın kıvraklığıyla, yüreğin sıcaklığıyla ve sözün ağırlığıyla şekillenir. Bunlardan biri eksikse, geriye kalanlar çoğu kez fayda değil, zarar getirir.
Zeka, tek başına bir meziyet değildir. Yönü yoksa rüzgâr misali savurur; ölçüsü yoksa başkalarının hakkına el uzatır. Tarih, aklını sadece kendine yol açmak için kullananların yıkım hikâyeleriyle doludur. Oysa kalple birleşen zeka, çözüm üretir, umut taşır, insanı insanla buluşturur. Fakat kalp de rehbersiz bırakılırsa duyguların dipsiz kuyusuna düşer. İyi niyetli ama akılsız işler, çoğu zaman kötücül planlardan daha büyük zarar doğurur.
Gelelim en kritik olana: “Dürüstlük”e. Dürüstlük yoksa, zeka kurnazlığa, kalp ikiyüzlülüğe dönüşür. İnsanın sözüne güven duyulmuyorsa, geri kalan bütün yetenekler şüphe gölgesinde kalır. Dürüstlük bir süs değil, karakterin mihenk taşıdır. Yola çıkacağınız insanı seçerken önce onun ekmeğine, sözünde duruşuna, gözünün içine bakışına dikkat edeceksiniz. Çünkü insanı insan yapan, ne kadar bildiği değil, neye sadık kaldığıdır.
Günümüzün en büyük yanılgısı, parıltıya aldanmak. Diplomalarla, unvanlarla, güler yüzlerle,kitap yazmakla ve süslü cümlelerle ölçü yapıyoruz. Oysa hakiki karakter, en çok yalnızken, menfaat yokken, kimse görmüyorken kendini belli eder. İşte tam bu noktada, düşünürün işaret ettiği üç sacayağından asıl taşıyıcı olanın” dürüstlük” olduğu ortaya çıkar. Dürüstlük varsa kalp de zeka da işe yarar; yoksa her ikisi de keskin bir bıçağa döner.
İnsanları tanımak zor değil, yeter ki nereden bakacağınızı bilin. Zekasını öven ama emeğe saygı duymayan, gönül sıcaklığını anlatan ama sözünü eğip büken, iyilikten bahsedip kendine dokununca unutanları, mayası taşanları hayat defterinden silmek gerekir. Çünkü güven kırıldığında tamiri yoktur. Dürüst olmayan birinin zekâsı sizi ikna eder, kalbi sizi kandırır; sonunda hem aklınız hem vaktiniz heba olur.
Hayat kısa, ömür sınırlı, insan seçimi önemlidir. Yanınıza üç özelliği olmayan kimseyi buyur etmeyeceksiniz. Zekasıyla üretmeyen, kalbiyle hissetmeyen, dürüstlüğüyle güven vermeyen biriyle yol yürümek, yokuşu çıkmaya niyetli olup kaygan zeminde hızla geriye kaymaktır. Ölçü belli, terazi berrak: önce dürüstlük, sonra kalp, sonra zeka. Sırası şaşarsa insan da şaşar, toplum da.
Unutmayalım; karakter, insanın gölgesi değil, iz bırakış biçimidir. Kimle yürüdüğünüz, nereye varacağınızı belirler. Ve bazen bir cümle, koca bir ömrün pusulası olur.
Yusuf Sadık.Eğitimci Yazar.-Gazeteci. Emekli Milli eğitim müdürü.
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |