Doğru Söz, Aklın Süsüdür

Aklın en değerli hazinesi, düşünmeyi bilmek ve doğru kararlar alabilmektir. Ancak bu hazinenin asıl kıymeti, doğru sözlerle ifade edildiğinde ortaya çıkar. Söz, düşüncenin görünür hâlidir; dolayısıyla akıl, doğru ve yerinde sözcüklerle süslenmediğinde, hem kendini hem de çevresini tam olarak aydınlatamaz.

Aristoteles’in dediği gibi: “İyi konuşmak, iyi yaşamaktır.” Burada altını çizdiği, sadece zihinle düşünmenin yetmeyeceği, düşüncenin eyleme ve söze dönüştürülmesinin önemidir. İnsan, ne kadar derin ve geniş düşünse de, bu düşünceler doğru bir dil ile aktarılmadığında anlaşılmaz, etkisi sınırlı kalır. Konfüçyüs de doğru sözün değerini vurgular: “Sözlerini ölç, çünkü onlar kaderini şekillendirir.” Bu söz, bizlere, sözün yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda karakterin ve aklın yansıması olduğunu hatırlatır.

Günlük yaşamda birçok insan zekâsıyla dikkat çeker, parlak fikirleriyle öne çıkar; ancak söyledikleri doğru ve yerinde olmadığında, etrafına zarar verir veya kendini yanlış ifade eder. Oysa doğru söz, aklı yalnızca güçlendirmekle kalmaz; güven ve saygıyı da beraberinde getirir. İnsanlar, ne kadar zeki olursa olsun, söyledikleriyle anlaşılır ve değer kazanır. Bir söz, düşüncenin görünür mücevheri, aklın ve vicdanın parıltısıdır.

Sonuç olarak, akıl kendi başına bir mücevher gibidir; ancak doğru söz, onu parlatan altın bir çerçevedir. Ne kadar sağlam ve derin olursa olsun, akıl, doğru sözle süslenmediği sürece gerçek kıymetine ulaşamaz. İşte bu nedenle, her düşüncemizi, her hissimizi ve her tavrımızı ifade ederken sözlerimizi dikkatle seçmeli, aklımızın süsünü özenle ortaya koymalıyız.