banner333

banner309

Diyanet-Sen'den Gündüz Kuşağı Programlarına Karşı İmza Kampanyası

Diyanet-Sen Gümüşhane Şubesi, aileye karşı tehlikelere dikkat çekmek ve gündüz kuşağı programlarına karşı basın açıklaması ve imza kampanyası düzenledi.

Gümüşhane 10.05.2025, 07:48
Diyanet-Sen'den Gündüz Kuşağı Programlarına Karşı İmza Kampanyası
banner400


Sendika tarafından Kemaliye Camii karşısında açılan stantta açılan imza föylerine vatandaşlar çocuk istismarı, cinsel taciz, cinsel saldırı, şiddet, cinayet, çarpık ilişkiler ağı ve daha birçok tahrip edici unsur ile doldurulmuş gündüz kuşağı programlarına karşı gerekli tedbirlerin alınması ve yayından kaldırılmaları için imza attı.

Burada bir açıklama yapan Diyanet-Sen İl Temsilcisi Mehmet Karabulut, sendika olarak 2025 aile eylem planı çerçevesinde, panel, kitlesel basın açıklamaları, imza kampanyaları yapacaklarını hatırlatarak, bu çerçevede Büyük Aile Platformunun başlattığı imza kampanyasına destek vermek amacıyla 81 ilde imza kampanyası düzenlediklerini söyledi.

“Bu tür yayınlar yalnızca bireyleri değil, toplumun bütün dokusunu derinden etkilemektedir”

Toplumumuzun en kıymetli hazinelerinden birinin köklü ahlak anlayışı ve iffet merkezli hayat tarzı olduğunu kaydeden Karabulut, “Ne var ki günümüzde, bazı medya yayınlarında bu değerlere zarar veren içeriklerin artması endişe verici bir boyuta ulaşmıştır. Özellikle gündüz kuşağında yayınlanan bazı televizyon programlarında; çocuk istismarı, cinsel saldırı, aile içi şiddet, cinayet ve çarpık ilişkiler gibi hem insan fıtratına hem de toplumsal yapımıza aykırı konular, olağanlaştırılarak kamuoyuna sunulmakta, böylece vicdanları yaralayan içerikler normalleştirilmektedir. Bu tür yayınlar yalnızca bireyleri değil, toplumun bütün dokusunu derinden etkilemektedir. Aile kurumu zedelenmekte, çocuklarımızın ve gençlerimizin masum dünyası telafisi güç biçimde kirlenmektedir. Medyanın bu yöndeki etkisi, kötülüğü meşrulaştırmakta; şiddeti, iftirayı ve sapkınlığı sıradanlaştırmaktadır” dedi.

“Herhangi bir fayda üretmeyen toplumu olumsuz etkileyen bu yayınlara derhal son verilmelidir”

Her türlü şiddet unsurunun yer aldığı bu programların şiddeti özendirici, normalleştirici ve izleyicilerin şiddete, çocuk istismarına duyarlılığını körelten biçimde sunulduğunu kaydeden Karabulut, “Nitekim tüm bunlar ile şiddet toplum nezdinde normalleştirilmekte ve kanıksatılmaktadır. Bu normalleştirme ile toplumun ahlaki dokusu bozulmakta aileler travmatize edilmekte, gençlerin ve çocukların aile kurumuna bakışı olumsuz etkilenmektedir.  Toplumun özellikle de gençlerin ve çocukların değerler sistemini, sosyal ilişkiler kurma becerilerini ve psikolojisini derinden yaralayan bu programların olumsuz etkilerine karşı, Gündüz Kuşağı Programları Yayın Etik İlkeleri de çözüm sağlamamaktadır. Bu yayınları gerçekleştiren birkaç ismin sözde adalet savaşçısı (!) toplumun belli kesimlerinin yozlaşmış, devlet sisteminin ise iflas etmiş gösterilmesi kabul edilemez. Herhangi bir fayda üretmeyen toplumu olumsuz etkileyen bu yayınlara derhal son verilmelidir” diye konuştu.

“Yayıncılık, insan ruhunu kirleten değil; insana değer veren, iyi örnekleri görünür kılan bir görev üstlenmelidir”

Medya kuruluşlarının ve içerik üreticilerinin taşıdıkları sorumluluğun bilincinde olarak, yayın politikalarını toplumun ahlaki, kültürel ve manevi değerlerini destekleyecek şekilde belirlemelerinin büyük önem taşıdığının altını çizen Karabulut, “Yayıncılık, insan ruhunu kirleten değil; insana değer veren, iyi örnekleri görünür kılan bir görev üstlenmelidir. Bu noktada ailelere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Evlerimizi zararlı içeriklerden korumak, çocuklarımıza bilinçli medya kullanımı konusunda rehberlik etmek, onların izledikleri ve dinledikleri içerikleri takip etmek ebeveynlik sorumluluğumuzun bir parçasıdır. Medya okuryazarlığını teşvik etmek ve çocuklarımızı bu alanda donanımlı bireyler olarak yetiştirmek, onları geleceğin güçlü ve sağduyulu fertler haline getirecektir. Ayrıca, bireysel çabaların ötesine geçerek toplumsal farkındalık oluşturmak da hepimizin görevidir. Ahlak temelli bir aile ve toplum için sorumluluk taşıyan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına destek vermek, bu alandaki etkinliklerin çoğalmasına katkı sağlamak ve bilinçli bir kamuoyu inşa etmek, zararlı içeriklerin etkisini azaltmada hayati bir rol oynamaktadır. Unutulmamalıdır ki, kolektif bilinç olmadan bireysel çabalar sınırlı kalacaktır. Toplumu bir bütün olarak korumanın en etkili yollarından biri, sivil girişimlerle birlikte hareket etmektir. Rabbimizden niyazımız odur ki; bizleri ve neslimizi her türlü kötülükten, ifsattan ve fitneden muhafaza eylesin. Ahlakımızı, ailemizi ve toplumsal huzurumuzu korumayı bizlere nasip etsin” ifadelerini kullandı.

“Aileyi korumak farz-ı kifaye değil, farz-ı ayndır”

Kadim aile değerlerinin korunması, çocukların psikolojik olarak sağlıklı yetişebileceği bir ortamın oluşması ve güvenli bir toplumun inşası için ekranlardaki çürümeye son vermek zorunda olunduğunun altını çizen Karabulut, “Diyanet-Sen aile eylem planı çerçevesinde yürüttüğümüz   kampanyamızı Büyük Aile Platformunun da aynı minvalde başlatmış olduğu imza kampanyasına destek vererek devam ediyoruz. Bu vesileyle aziz milletimizi bu imza kampanyasına destek vermeye çağırıyoruz. Diyanet-Sen olarak diyoruz ki aileyi korumak farz-ı kifaye değil, farz-ı ayndır. Herkesin üzerine düşen hem kollektif hem de ferdi bir sorumluluktur. Bu nedenle örgütlü gücümüzle aileye yönelik hassasiyet ve mesuliyetimizin gereği olan gayretlerimize devam edeceğiz” dedi.

Yorumlar (0)
3
hafif yağmur
Namaz Vakti 10 Mayıs 2025
İmsak 06:06
Güneş 07:37
Öğle 12:28
İkindi 14:48
Akşam 17:09
Yatsı 18:35