banner333

banner309

17.01.2012, 14:14

Geri Getiremediklerimiz

Mahalli yada yerel seçim öncelerin biri yanınıza yaklaşır hiç ortada seçim  konusu yokken, hatta çok bir farklı konuda konuşurken  o size sorar:” Sizce bu seçimi kim kazanacak?” kişinin niyeti sizin oy vereceğiniz siyasi partiyi öğrenmektir ama  direkt sormanın tepkiyle karşılanacağını tahmin ettiğinden, sizi böylece yoklar! Kendisi uyanık, siz oltaya düşmüş balık misali avına bakan avcı edasıyla birkaç lakırdıdan sonra ayrılır oradan.Kimbilir kime ne yetiştirmenin peşindedir. Peki kendisine aynı tuzak kurulunca ne yapar? O da aynı  tuzağa düşer çünkü kendi uyanıklığının başkası tarafından düşünülmeyeceğini sanarak hemen cevabı yapıştırır. Bütün  sorun insanın kendi aklına gelen tuzakların başkaları tarafından akıl edilemeyeceği yanılgısıdır. Bütün kalpler böyle kırılır, bütün onurlar böyle incitilir,  insanlık ayaklar altına böyle alınır.

    Biz  eğitimcilerin ilk öğrendiğimiz bilgilerin başında, bütün insanların 11-12 yaşlarında soyut düşünme yeteneği kazandığı bilinir. Hal böyle olduğu halde kimsenin bizim hinliklerimizi bilemeyeceği yanılgısını 7 yaşındaki bir çocuk uyanıklığı ile  farz edip, ömür yolculuğumuzda arkamızda yüzlerce kırık gönül bırakarak yola devam ederiz. Hukukta kasten adam öldürmenin cezası, kazara ölüme sebebiyet vermekten daha fazladır. Oysaki kasten gönül kırmanın bir cezası yoktur.Kanun koyucu, bunu “kul hakkı” olarak affedilmeyen günahlardan saysa da, kendini hinliklerin piri sayan insan, bu durumu da kendi defterine uyduramazsa dini kendine uydurmanın peşine düşerek işin içinden sıyrılır. Hinliklerimizin bizi düşürdüğü durumların geri dönüşü olmuyor olamıyor…!

    Yapmadıklarımızı yapmış gibi göstererek halkı hipnoz etmiş yanılgısıyla ömrümüzü heba ediyoruz. Bütün olumlu sonuçları kendimizden bilip,başarısızlıklarda suçu başkasına atıyoruz. Bu yanılgının içerisinde olmasak gayret gösterip çalışıp ortaya bir eser koymak için gece uykularımız kaçacak, daha ne yapabilirim diye  gece sabahlara  kadar kafa yorup heyecanla güne başlamayıp günlük planımızdaki işlerimizi takip edeceğiz ama ne gezer,bir planımız var mı ki takibi olsun. Bir iki süslü kelam, biraz havadan, biraz sudan sonrasında kahramanlıklarımızdan bir iki örnek geçsin bir ömür. Anlattıklarımızın  yapmadıklarımız olduğuna  kendimiz de inanmışsak değme gitsin. Oysa ki boşa geçen bir ömür geri dönmüyor, döndürülemiyor.

     Bütün ülkelerin tarih kitapları kahramanlıklar ile doludur. Bunun sebebi  çok basittir.Her devlet  halkını motive etmek için sadece kazandığı zaferleri tarih kitaplarına koyarda onun için..Elbette ki her devletin tarih boyunca birkaç başarısına rastlanır. Kitaplarda kaybettiğimiz savaşları neden kaybettiğimiz üzerinde uzun uzun  durulmaz. İnsanlarda böyledir. Yanlışlarımızı anlatamayıp ders çıkaramadığımız içindir ki yanılgılarımız bir ömür sürüyor,insanlık huzuru bulamıyor. Kaçan huzur ise geri gelmiyor getirilemiyor.

   Sıradan sohbetl esnasında kişilerin birbirini anlayamamaları sonrasında bozulan dostluklarda geri dönmüyor,dönse de eski özüne sadık dostluk olamıyor. Her iki tarafta tedirgin, tedbirli,itiyatlı bir mevzilenme ile sözde dostluklarına devam ediyorlar ama her iki tarafın endişeleri ve geçmişin sürekli akla getirilmesi  ilişkileri geriyor.

  Geri dönmez en büyük kayıplardan birisidir zaman.Onu hoyratça  harcamayan yok gibidir.Her dakikası insanlığı kemale erdirecek bir uğraşa namzet zamanı, “Ne yapalım yapacak iş yok zaman öldürüyorum” diyerek ona biçilmiş sonu nasılda rahatça anlatıyoruz. Zamanı yaşamak, yaşatmak gerekirken onu öldürmeyi iş sayan insan, ölen zamanla birlikte kendisinin ölüme yaklaştığını da bilir aslında. İnsanlara geçmişlerinden bir saatlik dilim verileceği söylense insanlar hangi geçmiş anlarını çağırılar dersiniz; uyudukları zamanı mı,oturup dinledikleri zamanı mı, yoksa bir şeyi en güzel şekilde yapıp sonucunda mutlu oldukları zamanı mı? Herkesin cevabı aynı olsa gerek.Aynı olmayan şey, bilinen gerçekleri bilemezlikten ve görmezden gelme alışkanlığımızdır.Zamanı en güzel anlatan dörtlükle son yüzyılın en dahi şairini anmış olalım…

 

Geçen Dakikalarım

Kimbilir nerdesiniz,

 Geçen dakikalarım,

Kimbilir nerdesiniz? 

Yıldızların,korkarım, 
Düştüğü yerdesiniz; 
Geçen dakikalarım? 

 

Gün geldi,saat çaldı, 

Aranızda verin yer; 

Sararmış biri kaldı

 

      N.F.KISAKÜREK


Yorumlar (2)
kurtuluş ekmen 12 yıl önce
zaman üzerüne yazılmış bir ço yazı vardır. içtenlikle bireylerin anlatıldığı bu güzel yazıdan dolayı teşkkür ediyor devamını bekliyoruz...
BAKİ SELAM 12 yıl önce
Sn.EKMEN'den çok güzel bir makale daha.Bu aralar böyle yazıları sıkça görmeye başladık.Kaleminize sağlık...
2
az bulutlu
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 03:56
Güneş 05:29
Öğle 12:26
İkindi 16:11
Akşam 19:13
Yatsı 20:39