Cumhuriyetin Hakkı, Direncin Sınavı

Bir Milletin Yeniden Doğuşu
Her milletin tarihinde bir dönüm noktası vardır.
Bizim için o gün, 29 Ekim 1923’tür.
O tarih, bir milletin yeniden doğuşunun; bir imparatorluğun küllerinden yükselen iradenin
simgesidir.
Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değildir.
O; emeğin, inancın, eşitliğin ve faziletin adıdır.
Aynı zamanda bir hakkın — halkın kendi geleceğini belirleme hakkının — ifadesidir.
Bu hakkı korumak, sadece bayramlarda hatırlanacak bir görev değil;
her gün yeniden verilen bir vicdan ve vatan sınavıdır.
Bugün, Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünde, o büyük iradeyi bir kez daha hatırlıyoruz.
Çünkü bu topraklarda özgürlük, atalarımızın bize bıraktığı en değerli mirastır.
Onlar yokluk içinde var olmayı başardılar; bizse onların emanetini yaşatmakla yükümlüyüz.

Bir Gazinin Emaneti, Bir Evladın Sözü
Ben bir İstiklâl gazisinin evladıyım. Babam gazi Ahmet Sadık için Seferberlik görmüş
Anam :Ayşe hatun.”ben o goronayi(zavallı) pantolonunu yamattımda askere
yolladım.”derdi.
O günlerin yoksulluğunu, korkusunu değil; cesaretini, inancını ve direncini miras aldım.
Cumhuriyet, işte o direncin adıdır.
Alnımızdaki ışığın, yüreğimizdeki umudun kaynağıdır.
Biz, o ışığı her yeni neslin gözünde yeniden yakmakla görevliyiz.
Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil,
karakter, cesaret ve adalet meselesidir.
Bu ülke, bedel ödeyenlerin, inananların, taş taş üstüne koyanların eseridir.

“Cumhuriyet Fazilettir” — Bir Yazının Ardındaki İrade
Yıllar önce bir okulda yöneticiydim.
Okulun girişine “Cumhuriyet Fazilettir” yazısını yazmak istedim.
Ressam günlerce oyalandı, türlü mazeretler söyledi.
Benim sabrım taştı, fırçayı elime aldım.
Ve o sözü kendi ellerimle yazdım: “Cumhuriyet Fazilettir.”

O an anladım ki Cumhuriyet, sadece bir yazı değil, bir duruş meselesidir.
Korkmadan, çekinmeden, inandığını savunma cesaretidir.
O yazı okulun duvarında kaldı ama yüreğimde kök saldı.
Çünkü Cumhuriyet’i yaşatmak, sadece kutlamakla değil;
her fırsatta, her zorlukta doğru bildiği yolda dimdik durmakla olur.
Bugün, 102 yıl sonra da aynı inançla söylüyorum:
Cumhuriyet fazilettir.
Ve fazilet, nesilden nesile aktarıldıkça,
bu milletin ışığı asla sönmeyecektir.