Torul Kalesi’nin Kayalıklarında Yaban Keçileri Görüntülendi

Gümüşhane’nin Torul ilçe merkezindeki Torul Kalesi’nin sarp kayalıklarında hayatlarını devam ettiren yaban keçileri drone kamerasına yansıdı.

Tarihi Torul Kalesi’nin kayalıklarında kayaların üzerinde ustaca hareket eden yaban keçileri izleyenleri kendine hayran bıraktı.

Gümüşhane'nin gözde tarihi simgelerinden Torul Kalesi, son zamanlarda beklenmedik ve büyüleyici bir manzaraya ev sahipliği yapıyor.

Kalenin sarp kayalıklarında ustaca hareket eden yaban keçileri, görenleri kendine hayran bıraktı. Bilgisayar mühendisi Adem Öztürk tarafından drone kamerasıyla kaydedilen bu görüntüler, Torul'un sadece geçmişin değil, aynı zamanda yeniden canlanan doğanın da bir sembolü olduğunu gösterdi.

Teknoloji ve Doğa Buluştu: Eşsiz Görüntüler Ortaya Çıktı

Şehir hayatının yoğun temposundan uzaklaşmak için memleketi Torul'a gelen Adem Öztürk, modern teknolojiyi kullanarak doğanın eşsiz güzelliklerini yakaladı.

Drone ile yaptığı çekimler sırasında, kalenin eteklerinde özgürce otlayan yaban keçilerini fark eden Öztürk, bu anı kaydetme fırsatı buldu.

Öztürk, bu görüntülerden duyduğu heyecanı şu sözlerle ifade etti: “Yıllar önce bölgede pek rastlanmayan bu zarif canlılar, artık Torul Kalesi’nin birer sembolü gibi. Sessizce dağın yamaçlarında ilerliyor, taşların gölgesinde kaybolup tekrar beliriyorlar. Bu görüntüler, yalnızca bir belgesel kare değil; aynı zamanda doğanın kendini onarma gücünü gösteren canlı bir örnek.”

Torul Kalesi’nin son yıllarda alışılmadık ama büyüleyici bir değişime tanıklık ettiğini kaydeden Öztürk, “Artık sadece taşlarıyla değil, dağların zarafetiyle de dikkat çekiyor. Bu değişimi yakından gözlemleme fırsatım oldu: Yaban keçileri, kalenin eteklerinde özgürce otlarken objektifime takıldı. Ben bir bilgisayar mühendisiyim. Şehir hayatının yoğun temposundan birkaç günlüğüne uzaklaşıp memleketime, Torul’a geldim. Bu kısa ziyarette, teknolojiyi doğayla buluşturmak istedim. Drone ile yaptığım çekim sırasında, kalenin hemen yamacında otlayan yaban keçilerini görünce, sadece bir manzara değil; doğanın yeniden uyanışına tanıklık ettim” diye konuştu.

Öztürk, yıllar önce bölgede pek rastlanmayan bu zarif canlıların artık Torul Kalesi’nin birer sembolü olduklarının altını çizerek, “Teknolojiyle iç içe yaşayan biri olarak, bu anı kayda alırken kalbimde bambaşka bir huzur hissettim. Drone ekranındaki görüntüler, bir mühendisin değil; bir doğa aşığının gözünden şekillendi. Torul Kalesi artık yalnızca geçmişin tanığı bir yapı değil. Aynı zamanda yaban hayatının tekrar yeşerdiği bir doğa sahnesi. Bu çekimlerle umarım hem doğaya olan farkındalığı artırır hem de bu kadim topraklara farklı bir bakış kazandırabilirim” ifadelerini kullandı.