Gümüşhane Su Zenginliğini Farkında Değil!

Harşit ve Kelkit çaylarından buzul göllerine kadar uzanan zengin su varlığına rağmen Gümüşhane, su sporları ve spor turizmi potansiyelini hâlâ yeterince değerlendiremiyor. Oysa kent, altyapı açısından büyük yatırımlar gerektirmeyen su sporları turizmi için Türkiye’nin sayılı merkezlerinden biri olabilecek imkânlara sahip.

Göl ve akarsu bakımından büyük bir avantaja sahip olan Gümüşhane’de, bu doğal zenginlikler spor turizmi açısından adeta atıl durumda bekliyor. Su sporlarının; rafting, kano, nehir kayağı, yelken, kürek, deniz bisikleti ve rüzgâr sörfü gibi birçok branşı kapsadığı düşünüldüğünde, kentteki su kaynaklarının bu sporların büyük bir bölümü için son derece elverişli olduğu görülüyor. Bu potansiyelin, Gümüşhane’nin tarihi, arkeolojik ve kültürel değerleriyle birlikte ele alınması halinde güçlü ve sürdürülebilir bir turizm modeli oluşturabileceği ifade ediliyor.

Özellikle macera ve adrenalin tutkunlarının gözdesi olan rafting sporunun, Türkiye turizminin önemli kozlarından biri olduğuna dikkat çekilirken; doğayı seven ve sportif faaliyetlerden hoşlanan turistler için bu branşın hem heyecan hem de dinlenme imkânı sunduğu belirtiliyor. İl sınırları içerisinde yer alan 142 kilometre uzunluğundaki Harşit Çayı ile 320 kilometreyi bulan Kelkit Çayı’nın, yüksek debileri sayesinde rafting başta olmak üzere kano ve nehir kayağı gibi akarsu sporları için çok yüksek bir potansiyele sahip olduğu vurgulanıyor.

Gümüşhane’nin su varlığı yalnızca spor turizmiyle sınırlı kalmıyor. Kent sularının balık türü çeşitliliği açısından da oldukça zengin olduğu, ekonomik değeri bulunan başlıca türlerin alabalık ve bazı sazan türleri olduğu ifade ediliyor. Özellikle 900 rakımın üzerindeki Çit Deresi, Balahor Deresi, Karamustafa Deresi, Süme Deresi, Kavraz Deresi ve Manastır Deresi ile Torul ve Kürtün Barajları’nın sportif olta balıkçılığı açısından önemli fırsatlar sunduğu dile getiriliyor.

Kent genelinde yaklaşık 20 buzul gölünün bulunduğu Gümüşhane’de; Akbaba, Kara, Büyük, Küçük, Dipsiz, Derin, Aygır, Çakır ve Karanlık göllerinin yanı sıra Artabel Gölleri, Çakırgöl, Limni Gölü, Altınpınar Gölü ve Aygır Gölü’nün sportif olta balıkçılığı ve doğa turizmi açısından yüksek bir potansiyele sahip olduğu belirtiliyor.

Doğal göllerin yanında baraj göllerinin de önemli fırsatlar sunduğuna dikkat çekilirken; Kürtün, Torul, Sadak ve Köse Barajı göllerinin yelkencilik, kürek, deniz bisikleti ve rüzgâr sörfü gibi sporların yanı sıra gezi amaçlı su turizmi faaliyetleri için oldukça elverişli alanlar olduğu ifade ediliyor.

Uzmanlar, bu büyük potansiyelin doğru bir planlama, tanıtım ve yönlendirme ile değerlendirilmesi halinde Gümüşhane turizmine önemli katkılar sağlayabileceğini vurguluyor. Kentin sahip olduğu su zenginliğinin farkına varılması, Gümüşhane’yi spor ve doğa turizminde yeni bir cazibe merkezi haline getirebilir.

Haber; İbrahim Özdemir