Akran Zorbalığı Yaygınlaşıyor mu?
Akran Zorbalığı Yaygınlaşıyor mu?
Son yıllarda okullarda ve sosyal medyada akran zorbalığına dair haberlerin sıklaşması, toplumda “zorbalığın arttığı” algısını güçlendiriyor. Peki sahada durum gerçekten böyle mi, yoksa tıpkı birçok sosyal sorun gibi görünürlüğü mü artıyor?
Araştırdık ve ulaştığımız sonuçlar şöyle:
Dünya genelinde neredeyse her üç öğrenciden biri, son ay içinde en az bir kez sınıf arkadaşları tarafından taciz veya baskıya maruz kaldığını rapor ediyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 2020 tarihli raporuna göre dünya çapında öğrencilerin %30’dan fazlası son ayda çeşitli yollarla zorbalığa uğramış durumda; bu rakam, hem fiziksel hem de sözel ve sosyal zorbalığı kapsıyor. Fiziksel zorbalık oranları bazı ülkelerde düşüş gösterirken, dijital zorbalık vakalarında belirgin bir artış var. Özellikle internet kullanım oranı yüksek ülkelerde, çevrimiçi taciz raporları 2010’da %7 iken 2014’te %12’ye kadar yükselmiş bulunuyor. Bu tablo, zorbalığın biçim değiştirdiğini, geleneksel alanın yanı sıra sanal ortamlarda da yaygınlaştığını gösteriyor.
Türkiye özelinde ise karşılaştırmalı veriler endişe verici bir yükselişe işaret ediyor. TIMSS 2023 araştırmasında 4. sınıf öğrencilerinin “haftada bir” akran zorbalığı yaşama oranı %9’dan %16’ya, “ayda bir” yaşama oranı %32’den %41’e yükselirken, “hemen hemen hiç” zorbalığa uğramadığını belirten öğrenci oranı %60’dan %43’e geriledi. Benzer şekilde 8. sınıf öğrencilerinde de “hemen hemen hiç” zorbalığa maruz kalmayanların oranı %47’ye düştü.
Resmi istatistikler de Türk çocuklarının yaklaşık %13,8’inin 6–17 yaş aralığında akran zorbalığı mağduru olduğunu gösteriyor. Zorbalık türlerine bakıldığında ise fiziksel (%7,7), sözel (%7,2) ve sosyal dışlama (%4,8) en sık bildirilenler arasında yer alıyor.
Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, son dönemde basında görünen vakaların arttığını, ancak bunun mutlak sayının değil, görünürlüğün yükseldiği anlamına geldiğini vurguluyor. Bakan Özer’in ifade ettiği üzere, 19 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmenin yer aldığı devasa eğitim sistemimizde medyada yer bulan olaylar çoğu zaman tekil örnekler olarak değerlendirilmelidir.
Görünen o ki; global ölçekte zorbalık oranları yüksek seyretmekle birlikte fiziksel saldırganlık bazı ülkelerde azalma eğilimindeyken, Türkiye’de okul çağındaki çocuklar arasında zorbalık sık sık yaşanır hale gelmiş durumda. Dijital iletişim araçlarının yaygınlaşması, rekabetçi sınav ortamı ve aile-öğrenci-öğretmen arasındaki iletişim problemleri, bu sorunu besleyen en önemli etkenler arasında sayılıyor.
Çözüm ise ancak çok boyutlu önlemlerle mümkün:
- Okullarda düzenli olarak zorbalık farkındalığı eğitimleri düzenlemek,
- Öğrenci destek birimlerini güçlendirmek,
- Aileleri ve öğretmenleri zorbalık belirtileri konusunda bilinçlendirmek,
- Dijital okuryazarlığı artırarak çevrimiçi tacize karşı önleyici politikalar geliştirmek,
- Sürekli veri toplama ve etki odaklı müdahalelerle politikaları güncellemek.
Aksi halde artan medya haberleri, gerçek bir yükselişten mi yoksa algının mı parçası olduğumuzu sorgulatmaya devam edecek. Zorbalık, ne görünürlüğü artsın ne de gerçek hayatta artarak çocuklarımızın yarınlarını karartsın. Emin adımlarla, veriye dayalı ve iş birliğine açık yaklaşımlarla ilerlemede fayda var.
Gümüşhane: 20.04.2025
Yusuf SADIK
Eğitimci Yazar-Gazeteci
Kaynak: UNESCO-Vikipedi-AA-Home-TÜİK—TC:MEB
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |