banner333

banner309

16.01.2014, 16:01

YÖNETİCİLERE İTAAT!

 KIYMETLİ İNSANLAR!!! SEÇERKEN DİKKAT EDİN VE SONRA İSE İTAAT EDİN!

YÖNETİCİLERE  İTAAT! 

GÜNAH OLMAYAN HUSUSLARDA DEVLET BAŞKANLARINA İTAATİN ŞART, GÜNAH OLAN YERLERDE İSE HARAM OLDUĞU:

Ayet: Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir. (Nisa 4/59)

Allah’a ve Resulü ’ne itaat etmek Müslüman olmanın gereğidir. Onlara itaat etmeyen kimse Müslüman kimse Müslüman sayılmaz. Devlet başkanları, diğer bir ifadeyle halifeler ise Resülullah’ın temsilcisi sayılırlar.

Peygamberimiz kendisinden sonra peygamber olmayacağını, yönetimi halifelerin devam ettireceğini söylemiştir.

Allah’a ve Resul’üne kayıtsız şartsız itaat etmek zorunda olan Müslüman, devlet başkanına ancak iyi ve faydalı konularda itaat edecek. Onun Allah’a isyan anlamı taşıyan hiçbir buyruğuna uymayacaktır. Öte yandan bir amir memuruna rüşvet alması, hırsızlık yapması konusunda ne kadar baskı yaparsa yapsın, memur, Allah’a isyan anlamına gelen bu nevi emirlere uymayacaktır. Zira dinin yasaklarını amirin emriyle çiğnemesi, onu sorumluluktan asla kurtarmaz.

Hadis’i şerifte: “Bir Müslümanın, günah işlemesi emredilmediği sürece, sevdiği veya sevmediği bütün konularda devleti yöneten kimseye itaat etmesi şarttır. Bir günah işlemesi emredildiği halde ise kimseyi dinlemeyip itaat etmez.”

Bir devlet başkanı veya bir yönetici, emirlere itaat edildiği sürece başarılı olur. Aksi halde idareciliğinin hiçbir anlamı kalmaz. Başarılı olmak isteyen yönetici, yönettiği kimselere doğruyu ve uygun olanı emretmelidir. Ancak o takdirde emrine uyulmasını beklemeye hakkı olur. Yöneticinin verdiği emirler, yönetilen bazılarının işine gelmeyebilir; çıkarcıların menfaatine ters düşebilir. Bu emir veya kanunlar Allah’ın buyruklarına aykırı olmadığı sürece herkesin ona itaat etmesi gerekir.

Devlet yönetmenin, huzur ve emniyeti sağlamanın tek yolu budur.

Devlet başkanına veya onun temsilcilerine itaatin bir istisnası vardır. O da verilen emirlerin veya çıkarılan kanunların Allah’ın buyruklarına ters düşmesidir. Allah’ın emrine ters düşen, diğer bir ifadeyle söyleyecek olursak, dince günah sayılan bir buyruğun hiçbir şekilde uygulanma şansı yoktur. Zira devleti yöneten kimselere itaat etmeyi kesin bir şekilde emredendin, onların buyrukları Allah’ın buyruklarına ters düştüğü zaman kendilerine itaat etmemeyi aynı kesinlikle emreder.

Yöneticilerin dine ters düşen buyruklarına kesinlikle uymamak gerektiğini pek güzel açıklayan bir olay vardır.

Bir defasında Resul-i Ekrem efendimiz hazırladığı bir müfrezenin başına Ensar’dan Abdullah ibni Huzafe radiyallahu anh’ı kumandan tayin etmiş, mücahitlere de kumandanlarına itaat etmelerini emretmişti. Nasıl olduysa yolda giderken Abdullah İbni Huzafe askerlerine bazı hareketlerine sinirlendi. Onlara:

Resülullah (s.a.s) bana itaat etmenizi emret medi mi? Diye sordu.

Onlar da: evet, emretti, dediler. Bunun üzerine kumandan:

Haydi, bana odun toplayıp getirin, dedi mücahitler odunları toplayıp getirince, onları yakmalarını söyledi. Ateş yakılışta alevler yükselince, mücahitlere ateşe girmelerini emretti. Hepsi de sahabi olan mücahitlerin bir kısmı duraksadı, bir kısmı ise kumandanın emrini yerine getirmek üzere hazırlanmaya başladı. Kumandanlarının bu akıl dışı emrine uymayanlar, arkadaşlarını:

Ne yapıyorsunuz siz? Biz cehennem ateşinden kaçarak Resulüllah’a sığınmış kimseleriz. Şimdi ateşe nasıl atılırız! Diye uyardılar.

Onlar meseleyi tartışırken ateş söndü. Kumandanın da sinirleri yatıştı.

Medine’ye döndükleri zaman olayı Resul’ü Ekrem Efendimize anlattılar. O zaman Peygamber aleyhisselam şöyle buyurdu:

“Eğer mücahitler bu ateşe girselerdi, kıyamet gününe kadar bir daha oradan çıkamazlardı. Çünkü yöneticiye itaat, ancak makul ve meşru olan emirler söz konusudur” (Hadis’i şerif)

Asr-ı Saadet’te geçen bu dikkate değer olay, itaatin sınırları hakkında pek güzel fikir vermektedir.

Dostlar: İnsanın şahsi çıkarlarına ters düşse bile, devlet büyüklerinin dine aykırı olmayan emirlerine itaat etmek gerekir.Yakan tarafta değil söndüren tarafta olalım, bu ülkede beraber yaşayalım, birlik olursak güçlü oluruz…

Selam ve dua ile…

 Ramazan KAHVECİ

  15.01.2014

Yorumlar (1)
KEMALETTİN 10 yıl önce
adalet emrediyor hirsizlari yakalayin..yönetici emrediyor durun...nasil olacak..
2
az bulutlu
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 03:45
Güneş 05:21
Öğle 12:25
İkindi 16:13
Akşam 19:19
Yatsı 20:48