banner333

banner309

29.12.2018, 01:58

EĞİTİMDE KALDIRAÇ

    Milli Eğitim Bakanımız 25 Ekim 2018 tarihinde “ Eğitim Vizyon Belgesi” tanıtım çalışmalarını açıklarken çok önemli olduğu kadar, eğitimde hiç kimsenin bu zamana kadar telaffuz dahi edemediği, farklı bir boyutu ortaya koyarak, açıklamada bulunarak,"Eğitim yoğun bakımda”  diye ifade etmiştir. Prof. Dr. Sayın Ziya Selçuk hocamın hükümetin 7.Milli Eğitim bakanı olarak açıklandığı zaman çok sevindim. Ümit var oldum. Eğitme dair iyi şeyler yapacağına inancım doldu taştı. Ve devam da edecektir.Kendisini 3 yıl TTK Başkanlığındaki gayretleri ve vizyonunun yanında, Çoklu Zekâ kuramları eseri ile de iyi bilinen hocamızdır. Yapmak istediklerini bilgi gücü ve karalılık  içerisinde yapacağından eminiz.
            Şimdi gelmek istediğim asıl mevzulardan biri “Eğitim Yoğun Bakımda” sözü. Acaba, eğitim yoğun bakıma nasıl düştü. Veya kimler düşürdü. Bu sorunun cevabı nerede aranmalı? Köyde ki öğretmende mi, taşradaki okul müdürlerinde veya İl ve ilçe Milli Eğitim müdürlerinde mi? Elbette ki değil. İcranın başı Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında. Bakanlığın bütün birimleri bu cümle ile (yoğun bakım) sorgulanmalıdır. Eğitim bu milletin şah damarıdır. Varı - yoğudur. Olmazsa olmazıdır. Ekonomisi, kültürü, tarihi, geçmişi ve geleceğidir. Hasta doktora gittiği zaman doktor hastasını tedavi edebilmek için önce iyi bir teşhis koyar ve sonra tedaviye başlar. Teşhis koymadan tedaviye başlar ise, hastayı komaya sokabilir. Biz eğitimde iyi örnekleri  düşünce olarak belki ortaya koyduk fakat pratikte yapamadık.Bazen akşam düşünüp, sabah uygulanan projeler maalesef eğitimde istenilen başarıyı getiremedi. Sık sık yönetmelik ve yönerge değişiklikleri bu durumumuza ne yazık ki çare olmadı.
                Hizmetiçi eğitim ile verilen seminerleri, sunumlar, okulların girişlerine yazılıp takılan  Misyon-vizyon afişleri, toplam kalite yönetimi çalışmaları bizi istediğimiz hedeflere ulaştıramadı.  Bakan bey; eğitimi yoğun bakımdan çıkaracak hamlelere girmiş durumdadır. Bu hususta kendine duyulan sevgi,  güven ve destekle başaracağından emin olmalı, Yalnız ince eleyip sık dokuma gerekecek. Hassas ve objektif değerlendirmeler ile bakanlığın en alt birimlerinden, üst birimlerine kadar veri ve dönütler elde edilerek acil eylem planı oluşturularak, etkin ve verimli çalışmalar elde edilebilinir. Bakanın; bakanlık merkez teşkilatı yönetim kademesinde değişim ve yenileşmeye gitmesi ve yeni yol haritası ile çıkış yapılmalıdır.
              Eğitim-öğretimde başarının en belirgin, seçkin ögesi  öğretmendir..Öğretmen, kendini eğitimin lideri konumuna taşımalı.  Bilginin yanında eğitime daha da yoğunluk verir hale gelmelidir.. Öğretmenin kendisini yenilemesini sağlayan, yeni eğitim sistemine uygun bir gelişim süreci oluşturulmalıdır..Sabır, güven ve özverinin temsilcisi niteliği kazandırılmalı, öğretmen üzerinden hareket edilen, düzenli ve sitemli değişim eğitimde kaldıraç gücü olacaktır. Aynı zamanda geçmiş ile geleceği birbirine bağlayan kültürel ögelerin varlığını sürdürebilir ve tamamlayıcı etkinliğine artırıcı öznesel rol model hali güçlü hale getirilmelidir ki! Bireylerin karakterlerini geliştirip, onları erdemli insan yapan, özgüveni, sorumluluğu, dürüstlüğü ve diğer doğru davranışları daha iyi kazandırabilsin.
              Velhasıl kelam;Eğitimin dokunulmazı olmaz. Ekonomik sorunlarımızdan daha önemlisi eğitim sorunlarımız. Ekonomiyi besleyen geliştiren unsur eğitimdir. MEB yeni dönemde kendi içinde sorunlara cevap aramalı. Kitaplar buna göre hazırlanmalı. Ders sayısının ve ders saatlerinin azaltılması, öğrencilerinin yaş ve fiziksel düzeylerine göre yeniden düzenlenmesi,  eğitimin ezberden arandırılması, okullar arasındaki nitelik farkının giderilmesi ön koşul olmuştur. Bakanımızın “Her ülkenin eğitim kalitesi öğretmeninin kalitesini aşamaz.”sözü sorunlarımızı en bariz bir biçimde teyit ediyor. Bu haliyle ve mevcut eğitim kadrosuyla 2023 vizyonunu yakalamak zor görünüyor . Ayrıca  rehberlik ve denetim sistemi kurumsal bazda, düzenli ve sistemli  çalışmaya katkıda bulunulması anlamında işlev kazandırılmalıdır. 
                  Eğitim düzeyi yüksek olan ülkeleri hemen hemen bilmeyenimiz yoktur.Eğitimin iyi örneklerinden faydalanmak ,karşılaştırmalı eğitim sisteminin  bir gereğidir. Batı üstenciliğinde kalmadan  bir yol haritası olarak yaklaşmak lazım.Okullarımızda Türkçe konuşmayı eğitim amacı olarak MEB’in görmesi,eğitimdeki  hedefine yaklaşımını kolaylaştıracaktır. Bizler bağcıyı dövmek yerine, ağız tadıyla üzüm yemeye ihtiyacımız var. Ülkemiz ve geleceğimiz için vizyon belgesini bir imkân, bir şans olarak görmek gerekir. Herkesin önyargılarından arınarak,umutsuzluğu   bir kenara bırakıp, veli, öğretmen, öğrenci, vatandaş olarak; eğitimin  biran önce istenilen düzeye çıkması için her anlamada  omuz vermeliyiz .İyi bir eğitim;ülkemiz ve çocuklarımız için  güzel  yarınlar olacaktır. 

Yorumlar (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti 19 Mart 2024
İmsak 04:56
Güneş 06:20
Öğle 12:35
İkindi 15:58
Akşam 18:40
Yatsı 19:59