Ruhumuzu Dirilten Nağmeler ve İhsan Şen Hocam
Güneşin batışı ve hafif bir rüzgâr esintisi… Semaver de kaynayan çayın mis gibi kokusu… Ve dost meclisinde yankılanan o sıcak nağmeler… İşte, İhsan Şen hocam sayesinde yaşadığımız bu an, uzun zamandır ruhumuzun özlediği bir huzur oldu.
İhsan Hocam, sadece bir müzik icracısı değil; aynı zamanda kültürümüzün köklerini hatırlatan bir gönül insanı. Bize, “ud'' un geçmişinden ve “ günümüze uzanan yapılış aşamalarından bahsetti. Hatta Ud'un babasının bir kopuz çalgısına sahip olduğunu öğrendiğimiz de, gönlümüz ayrı bir mutlulukla doldu. Zira bu, Orta Asya’daki kardeşlerimizin hâlâ çaldığı kopuzun bizlere kadar ulaşan modern bir yankısıymış.
Ara sohbetlerde, maalesef günümüz gençliğinin kültürel bir boşluğa sürüklendiğini de konuştuk. Basit sözlerle dolu şarkıların milyonlar satması, sanat anlayışımızın geldiği noktayı acı bir şekilde ortaya koyuyordu. Oysa sanatçı dediğin, geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmalı; topluma yön vermeli, değerleriyle barışık olmalı.
İhsan Hocam, icra ettiği ilahi ve türkülerle gönlümüzü şad eyledi. Onun sesinde sadece nota değil, tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın ruhu vardı. Belki ona yeterince ,eşlik ederek, destek olamadık; ama o, sazın telleriyle hepimizi derinden etkiledi.
Hocamın hayat hikâyesi de bir ders niteliğinde… Kelkit ilçemizin Yeşilova mahallesinden başlayan hayat serüveni ve Köse ilçemizin Övünce Köyünde başladığı imamlık görevinden, Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde doktor öğretim üyeliğine uzanan bir yolculuk. Bu süreçte Doç. Dr Fatih Koca ve bugün Amasya Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr.Ahmet Hakkı Turabi hocalarla çalışmış olması, azminin ve gayretinin bir göstergesi.
Sanatla ilerlemek kolay değildir; ama geçmişin izlerini geleceğe taşıyabilenler, hem kültürümüzü hem de manevi değerlerimizi yaşatır. İhsan Hocam da tam olarak bunu yapıyor.
Ud'un yanı sıra, duvarda paslanmış halde duran bağlamayı eline alıp ilk telini titrettiğinde, sadece sazın değil, bizim gönlümüzün de pasını sildi. Yılların sessizliğini bozdu, ruhumuzu yeniden canlandırdı. Bu yüzden ona sadece teşekkür etmek yetmez; onun gibi gönül insanlarının kıymetini bilmek, hepimizin vazifesidir.
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |