Müslime Teyze
Ramazan’dan bir gün önce cuma günü akşamıydı…
Bir tv.kanalında ana haberler yeni başlamıştı.
Bendeniz pek tv izlemem de...
Belgesel,yarışma yada milli maç olursa ara sıra bakarım.
Haberlere gözüm takıldı.
Genç bir spiker elinde mikrofonla çarşı-pazarı gezip vatandaşlarla röportaj yapıyor.
Mikrofonu rast gele bir müşteriye uzatıp sordu:
-Ramazan alışverişi yapıyorsunuz galiba. Neler alıyorsunuz? Fiyatlar nasıl? İstediğinizi alabiliyor musunuz?
Bu soruları duymazlıktan gelen kadın müşterinin gündemi farklıydı: “Evladım pazarı geçtik bugün doğalgaza %35 zam geldi. En son gelen faturamı günü geçti ödeyemedim.Kombiyi en düşükte yakıp uzun zamandır battaniye ile oturmaktan başka çaremiz yoktu. Soba bacası olsa eve soba kuracağız.”
Diye içinde yaşadığı ekonomik fırtınayı dışa vuruyordu.
Ne yapsın teyze çaresiz… Hayat şartları her geçen gün zorlaşıyor!
Yapılan araştırmada bir yıl içerisinde doğalgaza konutlarda % 93 zam yapılıken sanayide kullanılan da ise % 550 artış olduğunu yakın zamanda okumuştum.
Korkunç zam oranları!Faturalar el yakıyor!
Spiker araya girip sorusunu tazeledi: “Ramazan hazırlığı mı? Diye sorunca “Evet ramazan için bir şeyler alıyorum yavrum. Ama fiyatlar çok pahalı kilo ile değil gramla alabiliyorum ancak…” diye cümleler döküldü orta yaşlı kadının dudaklarından!
Üzülmemek elde değil!
“Gram ile alış veriş yapılan günleride görecek miydik” diye geçirdim içimden.
Zamlar toplumun her kesimini olumsuz etkiliyor.
Üç harfli marketler de var ama bazı aç gözlü satıcılar ramazanı fırsat bilerek fahiş zam yapıyorlar!
Zaten fırsatçıların çoğaldığı bir dünyada; deprem olunca kirayı, ramazan gelince de gıdayı zamlı satmada iyi bir sicile sahip olmadığımız ortada.
Göstermelik birkaç denetim, milletin gazını almaya yönelik demeçler kar etmiyor. Etiketleri de düşürmüyor.
Olan gariban vatandaşa oluyor.
Yazılarımızı takip eden okuyucular geçmişte bu konu üzerine yazılar yazdığımı hatırlarlar!
Neyse…
Aynı haber bülteni çerisinde bir başka spiker farklı bir pazarda geliyor ekrana.
Et ve Süt Kurumu önü. Ucuz et almak için kuyrukta bekleyenleri gösteriyor kameralar.
Spiker gözüne kestirdiği bir bayana uzatıyor mikrofonu.
86 yaşındaki Müslime teyze acı gerçeği haykırıyor mikrofon aracılığı ile tüm yurda: “Yaşım seksen altı yavrum. Benim gibi yüzlerce insan var burada. Kendileri ne yerse yesin de bize yavan ekmeği hoş görsünler. Yeter bu kadar zam zam. Bir kilo kıyma için saatlerce bekliyorum. Ramazan geliyor ne yapayım. Almak zorundayım….”
Ahhh…! Müslime teyze ne söylesen haklısın.
Ahir ömründe sen ve senin gibi büyüklerimiz hala bir rahat yüzü göremiyorsa bu ayıp hepimize yeter!
Bu nasıl bir çaresizlik!
Oysa ki tarım ve hayvancılık ülkesiyiz diye öykünürüz!
***
Bu haberleri izleyince “Rahmet ayı olan ramazan hanelerde zor geçecek.” Dedim içimden.
Et kuyruğunda olanların çoğu emekli.
Dar gelirli vatandaşlar.
Aldıkları ortalama 3500 TL maaş.
Nasıl geçinsinler bu pahalılıkta.
Daha fazla dayanamadım haberlerin üzerime yüklediği acıya…
Elimdeki kumanda ile içimi karartan bu haberleri izledikten sonra televizyonu kapattım.
Oysaki bu cennet vatanda yaşayan her bir vatandaşın yaşam koşulları böyle mi olmalıydı!
Gözü kör olsun parasızlığın.
Aslında para var bu memlekette ama garibanın cebinde değil!
Haberleri izlerken hayli zaman geçmişti…
Televizyonun karşısında düşündüm birkaç dakika.
Çalışanların büyük bir kısmı 4253 TL asgari ücretle geçiniyor ülkemizde.
Bu aileler ay sonunu bu maaşla nasıl getiriyorlar.
Acı olan yoksulluk sınırının ülkemizde 4928 TL olması.
Yani bunun anlamı şu: ”Bu fiyatın altında ücret alanlar yoksul.”
Başka söze gerek yok.
***
Ramazanda gıda fiyatlarını hiç sormayın.
Market çalıştıran bir arkadaşımdan istedim rakamları.
İftar ve sahur sofralarımızın vazgeçilmezleri üzerine geçtiğimiz yıl ile şimdiki fiyatlar nedir?
Hurma’nın fiyatı 50 – 140 TL arasında değişiyor.Geçen yıl 30 TL civarındaydı.
Beyaz peynir geçen yıl ortalama 32 TL iken bu sene 64 – 100 TL
Kaşar peyniri geçen yıl 35 TL iken bu sene 85- 120 TL
Tereyağı kilosu 40 TL iken 99-115 TL
Zeyin geçen yıl 27 TL iken bu sene 55-85 TL arası fiyatları değişiyor.
Bu demek oluyor ki bu sene iftar ve sahur sofraları daha pahalı!
Ülkemiz bize pahalı.
Bulgara,Yunana,Avrupalıya ucuz!
Allah yardımcımız olsun.
Sizler bu yazıyı okurken Ramazan’ın 4. günü olmuş olacak.
Ne diyelim…Bu kıymetli zaman dilimlerinde Dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
Taşı mücevher, toprağı insan eden Allah'ım!
Zerreyi güneş, damlayı deniz eden Allah'ım!
Herkesin sıkıntısını çözen, zorluklarını kolaylaştıran Allah'ım...
Rabbim zorluklarımızı kolaylığa, darlığımızı bolluğa, günahlarımızı affa, hastalıklarımızı şifaya, karanlığımızı aydınlığa, dualarımızı kabule tebdil eylesin.
İmsak | 05:25 | ||
Güneş | 06:51 | ||
Öğle | 12:11 | ||
İkindi | 14:55 | ||
Akşam | 17:21 | ||
Yatsı | 18:41 |