Türkiyenin Alkışladığı Rektör: Prof.Dr.Kemalettin AYDIN
Akademik kariyerine tıp doktoru ve iktisatçı olarak başlayan sayın Aydın, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olmuş, enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji alanında uzmanlık yapmıştır. Ayrıca, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde doçentlik unvanı almış ve çeşitli akademik görevlerde bulunmuştur. Siyasi kariyerinde ise 23., 24. ve 25. dönemlerde Gümüşhane Milletvekili olarak görev yapmış, TBMM'de çeşitli komisyonlarda yer almıştır. 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanmıştır.
Bilginin İzinde
Hayatını insan sağlığına ve millet hizmetine adamış, bilim ile siyasetin kesiştiği o nadir menzilde vakarla yürümüş bir isimdir Prof. Dr. Kemalettin Aydın. Onun serüveni, Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı, yüce Zigana Dağları'nın eteklerine yaslanan küçük ama onurlu bir köyde başladı. O köy, yalnızca bir doğum yeri değil, aynı zamanda karakterinin, ilkelerinin ve vicdanının mayalandığı kutsal bir toprağın adıdır.
Tıp tahsilini tamamladıktan sonra akademik hayatta hızla yükseldi. Bilimsel üretkenliği, hekimlikteki hassasiyeti ve eğitime olan tutkusu onu yalnızca bir profesör değil, aynı zamanda bir yol gösterici, bir ilham kaynağı haline getirdi. Sınıflarda bilgi anlatan değil, öğrencisine hayatı öğreten bir eğitmendi o.
Akademik ve Siyasi Kariyer
23., 24. ve 25. Dönem Gümüşhane Milletvekili olarak mecliste yerini aldı. Sağlık politikalarına yön veren, bilgiyle konuşan, popülizmden uzak duran bir devlet adamıydı. Pandemi döneminde, doğru bilgiye susamış halkın güven duyduğu bir ses, bir bilge, bir “ampul” oldu. Korkunun karanlığında halkına bilimin ışığını taşıdı.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü döneminde, tıbbî eğitimi yeniden yapılandıran, değer temelli bir anlayışı merkeze alan reformlara öncülük etti. O, akademide yalnızca bilgi üreten değil, aynı zamanda “değer inşa eden” bir liderdir.
Gümüşhanespor’a gönül vermesi, spor hekimliğiyle kulübe hizmet sunması, onun memleketine duyduğu aidiyetin ve vefanın en güzel nişanelerindendir. Memleketin yalnızca siyasetçisi ya da bilim insanı değil; yeri geldiğinde tribünde bir taraftar, yeri geldiğinde gençlerin ağabeyi olmuştur.
Halka Kulak Veren Bir Gönül Adamı
Milletvekilliği görevini, kişisel arzuların değil, halkın sesine kulak vererek icra eden Prof. Dr. Kemalettin Aydın, bu yönüyle gönüllerde taht kurmuştur. Meclisteki her sözünde, memleket insanının derdi yankılanmış; attığı her adımda, halkın hayır duası yoluna yoldaş olmuştur. O, vekil değil, adeta halkın dili ve vicdanı olmuştur.
En çarpıcı örneklerden biri, yıllar boyunca can alan Tirebolu–Torul arasındaki devlet yolunda yaptığı hayati iyileştirmelerdir. Bu güzergâh, geçmişte her yıl birçok cana mezar olan, sürücülerin korkulu rüyası hâline gelen bir yoldu. Ancak Prof. Dr. Kemalettin Aydın'ın azmi ve takibiyle bu yol adeta yeniden doğdu. Yol boyunca Harşit Çayı kenarına koruyucu bariyerler yaptırdı, can güvenliği için yolları tahkim ettirdi; riskli bölgelerde tüneller açtırdı. Böylece, o uğursuz Torul–Tirebolu hattı, Kemalettin Aydın’ın çabasıyla güvenli bir devlet yoluna dönüştü. Bu hizmet, sadece mühendislik başarısı değil; halkına duyduğu derin sevginin, vefanın ve sorumluluğun somut bir nişanesiydi.
Yayla şenliklerinin güvenli bir şekilde yapılması, geleneklerin yaşatılması ve huzur içinde kutlanabilmesi adına da olağanüstü bir emeği vardır. Çünkü o, yaylayı sadece bir eğlence değil; kimliğin, köklerin ve kültürün tapusu olarak görmüştür.
Öğretmenlere duyduğu saygı ise içten ve süreklidir. Kendisi de bir öğretmen oğlu olan Prof. Dr. Kemalettin Aydın, eğitim emekçilerine ayrı bir hürmet besler. Öğretmenlere verdiği değer yalnızca sözde değil, icraatlarındadır. Kendinden yaşça büyük herkese “ağabey” demesi, onun tevazuunun ve köy terbiyesinin bir yansımasıdır. Bu davranış, aynı zamanda öğretmen babası İbrahim Hoca için bir vefa borcunun, hatta bir vasiyetin ifası gibidir.
İnsana ve Toprağa Sadakat
Prof. Dr. Kemalettin Aydın, doğduğu toprakları hiçbir zaman unutmadı. Zigana’nın eteklerindeki köyüne modern bir ev yaptırdı. O ev, doğayla barışık mimarisiyle sadece bir dinlenme yeri değil, ruhun soluklandığı bir mekândır. Bu mekânın bir köşesini de eşi Prof. Dr. Selvi Hanım için adeta bir “otağ” gibi tasarlamıştır. Bu ayrıntı, onun zarafete ve eşine duyduğu sevgiye verdiği kıymetin bir simgesidir.
Mutlu ve örnek bir aile tablosu çizen Prof. Dr. Kemalettin Aydın’ın bir erkek ve bir kız çocuğu vardır. Çocukları, onun ilkelerine, emeğe ve bilgiye duyduğu saygının canlı birer tanığıdır. Aile hayatında da aynı vakar, aynı sadelik ve aynı içtenlik hissedilir. O, yalnızca bilimde ve siyasette değil, yaşamın her alanında istikrarı, sadakati ve ölçüyü temsil eden bir isimdir.
Sonuç Yerine: Bilgeliğin Yolculuğu
Prof. Dr. Kemalettin Aydın, yalnızca bir akademisyen ya da siyasetçi değildir. O, çağdaş bir bilge, bir yürek hekimi, bir dava insanıdır. Sözü ölçülüdür, tavrı ağırbaşlı, yüzü daima halkına dönüktür. Bilgeliği, kitaptan çok hayattan okumuş bir karakter olarak; makamın değil, hizmetin izini sürmüştür.
Zamana yenilmeyen değerler, adanmışlıkla yazılır. Prof. Dr. Kemalettin AYDIN da bu değerlerin ete kemiğe bürünmüş halidir. Zigana'nın serin yamaçlarında başlayan bir yolculuk, bilimin zirvelerine, siyasetin doruklarına ve halkın gönlüne uzanarak tamamlanmakta olan büyük bir öyküdür.
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |