Alperen Demirel’de Sert Çıkış: “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz!”

Demirel, TÜRK-İŞ’in hükümet tarafından sunulan teklifi “müzakere edilemez” olarak değerlendirdiğini belirterek, ülke genelinde başlatılan eylem planının uygulanacağını kamuoyuna duyurdu.

“Bu Teklif Emeğimizi Yok Saymak Demektir”

Demirel, sürecin başından bu yana kamu işçilerinin sabırla, özveriyle beklediğini vurgulayarak, hükümetin ise üç ay boyunca hiçbir teklif getirmediğini, en sonunda ise adeta bir lütufmuş gibi yetersiz ve adaletsiz bir zam önerisi sunduğunu belirtti.

“Bu nedenle, verilen rakamları burada dile bile getirmeyeceğiz”

Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım!” diyen Demirel, kamu çalışanlarının bu durumu asla kabul etmeyeceğini belirtti.

“Geçinemiyoruz, Haftayı Bile Kurtaramıyoruz”

Alperen Demirel, açıklamasının devamında kamu işçisinin yaşadığı ekonomik sıkıntıları şu sözlerle dile getirdi:

“Maaşlarımızla bir ay değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken elimiz titriyor.  Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir.”

“Hazine Bakanı Kulaklarını Tıkamış Durumda”

Hazine ve Maliye Bakanı’nı da doğrudan eleştiren Demirel: “Kulaklar tıkalı, halktan ve emekçiden kopulmuş bir yaklaşım var. Geçinemiyoruz dedik, zordayız dedik, defalarca anlattık, uyardık. Yine uyarıyoruz!” diyerek hükümeti adım atmaya çağırdı.

“Bu Mesele Sadece Kamu İşçisinin Değil, Türkiye’nin Meselesidir”

“Bu mesele yalnızca kamu işçisinin değil, tüm Türkiye’nin meselesidir. Biz bu ülkenin üretim gücüyüz. Kamu hizmetlerinin temel taşıyız. Bizi görmezden gelen anlayış, sadece işçiyi değil, sosyal barışı da tehlikeye atar.” diyen Demirel, sendika olarak yalnız kalmadıklarını, kamuoyunun da bu adaletsizliğe sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.

“Emeğimizin Karşılığını İstiyoruz”

Alperen Demirel, son olarak tüm yetkililere açık mesaj gönderdi: “Emekçi görevini yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir. Alın teriyle ülkesine, milletine değer katmaktadır. Şimdi görev sırası sizde. Hükümet, bu süreci daha fazla uzatmadan işçinin hakkını vermelidir.  Bu böyle gitmez!

Siz duymazdan gelirseniz, biz duyurmayı biliriz! Masa susarsa, meydanlar konuşur! Bu işin sonu greve kadar gider. Artık yeter! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz! Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz” dedi.