banner333

banner309

Ali Saraç: Geliyorum Diyen Felaket, Soma

Ali Saraç: Geliyorum Diyen Felaket, Soma

Güncel 24.05.2014, 20:46 24.05.2014, 20:47
Ali Saraç: Geliyorum Diyen Felaket, Soma
banner400
 SOMA maden işletmelerinde geliyorum diyen felaketi görmeyen şirket ve hükümet yetkilileri, gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeni ile meydana gelen ihmal sonucu, hayatını kaybeden madencilerimize, Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, yakılarına ve sevenlerine sabır, Milletimize de başsağlığı diliyorum.

   

       Geliyorum diyen felaketi görmeyen şirket ve hükümet yetkilileri, 2011 yılında, Cumhurbaşkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu’nun ve Sayıştay’ın, Soma maden işletmeleri ile ilgili  kendilerine sundukları raporları görmemezlikten gelmişlerdir..

    Kim ne derse desin, ne mazeret üretirse üretsin, gerekli önlemler alınsaydı bu felaket olmayacaktı. Sorumlular sadece seyretmişler, neticede geliyorum diyen felaket, 301 tane madencimize mezar olmuş ve 432 tane boynu bükük yavru yetim kalmıştır.

 

      Yine, Soma madenlerinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için bir muhalefet partisi milletvekilimiz, 23 Ekim 2013 tarihinde, Meclise“Araştırma önergesi” vermiş. İktidar milletvekillerinin oyları ile verilen önergenin reddedilmesi, sorumlu bakanlıkların bu önergelere duyarsız kalması, felaketin gelişinin habercisi olmuştur.

 

     Seçilen her milletvekilin asli görevi, halkın kendisine getirdiği sorunları, toplum yararına çözüm aramak, Meclise getirmek ve sorunların çözümü için önerge vermektir. Mecliste oturup, sadece parmak  kaldırmak hiç değildir.  Hele hele, verilen önergelerin mahiyetini araştırmadan, incelemeden niçin reddedildiğini bilmeden parmak kaldırması ise, işin daha da vahametini göstermektedir.

       Madenden sağ kurtulan madencilerimizin  anlattıklarına göre, madenin önceden ısınması, madende görev yapan 17 tane teknisyenin, bu geliyorum diyen faciayı, yetkililere söylemesine rağmen, kulak verilmemesi “Güvenlik için gerekli önlemlerin” alınmaması, Madenin patronunun, madenciler için “ Yaşam odasının” olmadığını açıkça itiraf etmesi, geliyorum diye haber veren felakete adeta davetiye çıkarılmıştır.

 

   Demek ki şirket ve iktidar sahipleri, konu ile ilgili, 2011 yılındaki Cumhurbaşkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu ve Sayıştay’ın raporlarının gereği yapılsaydı, 23 Ekim 2013 tarihinde konuya duyarsız kalmayan milletvekilinin meclise verdiği araştırma önergesi, AKP milletvekillerinin oyları ile reddedilmeseydi, soruşturma komisyonu kurulsaydı, madenci patronu, madenciler için “Yaşam odaları” oluştursaydı, madenden sağ çıkan madencilerin anlattıklarına ve geliyorum diyen felakete ve madencilerin feryatlarına önceden kulak verilip güvenlik önlemleri alınsaydı, bu felaket olmayacaktı.

 

     Enerji Bakanımız Sayın Yıldız, yaptığı açıklamada; “Üstünü örtemeyiz, hepimiz sorumluyuz” derken hükümetin de sorumlu ve suçlu olduğunu fiilen kabul etmektedir.

    Öğle ise, Soma faciasına “bu işin fıtratında bu var” diyerek Soma’yı kadere bağlamak, sorunluluğu maden işletmecisinin “damadı Yahudidir” manşetleri ile günlerce yayınlar yaparak, patrona ve bir kaç mühendise yükleyerek, “17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet” operasyonlarında olduğu gibi kapatılmamalıdır.

 

     BASRA HARAP OLDUKTAN SONRA

 

     Basra harap olduktan sonra, İktidar kolları sıvadı. Soma madenlerini araştırma önergesini reddeden iktidar, gördüğü tepkiler üzerine alel acele  “Soma faciasının araştırılması” için meclise önerge vermişler. Muhalefet partilerinin önergeleri ile birleştirilerek, Soma faciasını soruşturma önergesini kabul ettiler.      

    ŞİMDİ, “Basra Harap Olduktan Sonra,” iktidar sahiplerinin önceden geliyorum diyen bu felaketi görmeleri, meclise araştırma önergesi vermeleri ve kabul etmeleri için 432 tane boynu bükük yavrumuzun yetim kalması ve 301 tane madencimizin şehit olması mı gerekirdi?          

     YİNE, Basra harap olduktan sonra,  İktidarın soruşturma önergesini kabul etmesi, 432 tane yavrumuzun yetim kalmasını ve 301 tane madenci şehidimizi geri getirdi mi?   

 

    AMA olsun, geçte olsa, konunun araştırılması, soruşturulması, geliyorum diyen faciaya sebebiyet veren, görevlerini ihmal edip kötüye kullanan şirket ve siyasi sorumlularının cezalandırılmaları bir nebzede olsa milletimizin üzüntülerine mazhar olacaktır .Beklentiler bu yöndedir.    .

     Cumhuriyet tarihimizin en büyük faciası olan Soma felaketinde, madencilerin feryatlarına ve gösterdikleri tepkilere, tekme tokatlar ve yerlerde sürüklenmeler, karga tulumba  götürülmeleri vicdanları iyice yaralamıştır.

      Başbakanlık müşaviri Yusuf Yerkel’in yerlerde sürüklenen, 10 yıllık madenciye tekmeler atması görüntüleri, sonra gidip, tekmeler attığı bacağına, Ankara’da sağlık raporu alması ve halen görevine devam etmesi, 21. yüzyıl Türkiye’sine hiç mi ama hiç yakışmamıştır.                             

24.05.2014
Ali Saraç 

Kaynak: Haber29.NET
Yorumlar (1)
Nurettin Bayrak 10 yıl önce
Allah soma daki sehitlerimize rahmet geride kalanlarimiza sabir, akil, vicdan, utanma ve yorum yaparken adaletli olmayi nasip etsin ... Her yorumun sonu neden bir TC basbakanina baglaniyor anlamis deyilim. Bir basbakana is kazalarini denetle diye görev afrikada bile verilmedi. Diyer yetkili is yeri güvelik müfettisi veya tam yetkili kimse unun geregi yapilmali. Ama bugün konusan, yorum yapan sahislara soruyorum Van depremi yasadik daha yakinda sizin oturdugunuz evin deprem sigortasi bile yok cünkü siz herseyi devletten bekleyen belescisiniz. Gelın Almanyayada bakın burda aldıgınız nefese bile vergi, Allahin yagdirdigi yagmura bile vergi alan bir devlet burasi kendi paranla seni denetleyen bir devlet burasi. Sizin gibi kazalar olduktan sonra ahkam kesmiyorlar ve herseylerinde önce insan sagligi ve güvencesi ve adaletli siyaset üstü bır anlayıs. Iste onun ıcın bizim yorumcular Avrupadan 50 yıl gerıden geliyor ey vatandas birazda sen kendıni yetiştir ber şeyi devletten bekleme yapman gerekenin en iyisini Yap.
2
az bulutlu
Namaz Vakti 27 Temmuz 2024
İmsak 03:22
Güneş 05:08
Öğle 12:34
İkindi 16:28
Akşam 19:49
Yatsı 21:27