Karadeniz’in zirvesine GÜDAK imzası

Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları, Gençlik ve Spor Kulübü Derneği (GÜDAK) üyesi sporcular Doğu Karadeniz’in en yüksek noktası olan 3 bin 937 metre rakımlı Kaçkar Zirvesi’ne zorlu bir tırmanış gerçekleştirdi. Sporcular, tecrübeli dağcıların tercih ettiği Kuzey Rotası üzerinden zirveye ulaştı.

Denizden 3 bin 937 metrelik yüksekliğiyle Türkiye'nin dördüncü en yüksek zirvesi olan Kaçkar Dağlarına önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda zirve tırmanışı yapan GÜDAK üyesi sporcular, zorlu Kuzey Rotasından zirveyi tırmandı.

Rize'nin Çamlıhemşin ilçesini takip ederek araçla Aşağı Kavrun Yaylası'na ulaşan sporcular buradan sırt çantalarını alarak başladıkları yürüyüşte Yukarı Kavrun yaylasını aşıp “Kapı” denilen bölgenin altındaki kamp alanına ulaştı.

Geceyi burada kamp yaparak geçiren sporcular sabahın erken saatlerinde yürüyüşe başladı. Kapıya kadar gevşek taşlı zeminde tırmanışa başlayan sporcular kapıya ulaştıktan sonra tamamen kaya üzerinde tırmanış gerçekleştirdi.

Oldukça dik, taşlık ve teknik zorlukları olan tırmanış sırasında kaya tırmanışı gerçekleştiren 7 kişilik ekip Kuzey Anadolu Dağları'nın en yüksek ve en görkemli bölümünü oluşturan Kaçkar Dağları'nın zirvesine başarıyla ulaşarak geri döndü.

Sisli havada gerçekleşen tırmanış sırasında zaman zaman bulutların dağılmasıyla zengin bir flora ve faunaya sahip olan ve Kaçkar Milli Parkının eşsiz manzarasını izleyen sporcular sorunsuz şekilde etkinliği tamamlayarak geri döndü.
GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut, tırmanışla ilgili yaptığı açıklamada, "16 kişilik bir ekiple aracımızla Aşağı Kavrun Yaylası'na ulaştıktan sonra kamp malzemelerimizi alarak kamp alanına hareket ettik. Çadırlarımızı kurup geceyi burada geçirdikten sonra sabahın ilk ışıklarıyla kahvaltımızı yapıp zirve hazırlıklarını tamamladıktan sonra dört kilometrelik tırmanışa başladık" dedi.

Zirve yolculuğunun zorlu aşamalarından bahseden Akbulut, "Parkurun ilk üç kilometresi sarp ve dik bir yürüyüşten oluşuyordu. Son bir kilometresi ise kaya tırmanışı şeklindeydi. 'Kapı' olarak adlandırdığımız bu bölgeden tırmanışa devam edemeyen 9 arkadaşımız geri dönerken, 7 kişilik bir grupla zirveye doğru yolumuza devam ettik. 7 arkadaşımızla birlikte zirveye 6 saatte ulaştık" ifadelerini kullandı.

Zirve defterine notlarını düştükten sonra inişe geçtiklerini belirten Akbulut, "Zirveyi tamamlayan 7 arkadaşımıza ve 'Kapı' olarak tabir ettiğimiz 3 kilometrelik parkuru tamamlayan 9 sporcu arkadaşıma teşekkür ediyorum" diyerek tırmanışa katılan tüm ekibe minnettarlığını dile getirdi.

“Kaçkar muhteşem bir manzara sunuyor”

Zirve yapan sporculardan Seda Çalışkan, “Kaçkar Dağları, Rize ve Artvin arasında yer alan, Karadeniz'in en önemli noktalarından biri. Zorlu olmasına rağmen, meraklılarını kendine hayran bırakan bir doğaya sahip. Yol boyunca Kaçkar Dağları'nın sisli silueti, yaz aylarında bile kar ve buz görüntüleriyle yeşillikler arasında muhteşem bir manzara sunuyor” dedi.

Çalışkan, tırmanışın fiziksel ve mental zorluklarına rağmen zirveye ulaştığında yaşadığı mutluluğu vurgulayarak, " Beni her zaman heyecanlandıran, gitmeyi çok istediğim özel bir noktaydı. Yorucuydu, taşların ve kayaların arasında zaman zaman fiziksel ve mental olarak zorlandık. Ancak zirvenin verdiği haz, bu zorlukların fazlasıyla karşılığını verdi. Bulunduğum noktada kendimi çok mutlu hissettim" diye konuştu.

“Daha önce hiçbir zirve beni Kaçkar kadar zorlamadı”

Deneyimli dağcı Burak Soydaş ise birçok dağcının hayalini süsleyen Kaçkar Dağları'na yaptıkları tırmanışı anlattı. Uzun yıllardır dağcılık ve doğa sporlarıyla ilgilendiğini belirten Soydaş, "Daha önce hiçbir zirve beni Kaçkar kadar zorlamadı" dedi.

Zorlu parkurda Kaçkar'a hayran kalmamanın imkânsız olduğunu vurgulayan Soydaş, tırmanış boyunca yaşadığı eşsiz duyguları şöyle ifade etti: "Ağustos ayında bahar havasını yaşamak, yer yer asırlık buzulların üzerinde adım atmak, keskin ve zorlu kayalıklarda oturup manzarayı doyasıya izlemek anlatılmaz bir duygu"

Doğanın korunması gerektiğine de dikkat çeken Soydaş, "Bu güzelliklerin asırlarca yaşamasını istiyorsak, doğayı korumalı ve sevdirmeliyiz. Bizden sonraki nesillere de aynı şekilde bırakmalıyız" diyerek herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.

Sözlerini, dağcıların sıkça kullandığı bir sloganla bitiren Soydaş, “Her zaman olduğu gibi “Doğada kal mutlu kal” diyor ve herkesi GÜDAK’a bekliyoruz” dedi.