Gümüşhane’de Filistin dostları “Öfke günleri”nde bir araya geldi

İsrail’in 600 günü aşkın süredir devam eden soykırımı karşısında Gazze halkı ile dayanışmak için Gümüşhane’deki Filistin dostları bu hafta yeniden Fatih Parkı’nda bir araya geldi.

İsrail’in neredeyse doksan gündür Gazze’ye gıda girişine izin vermeyerek Gazze halkını açlıktan ölmeye mahkum etmesini gündeme getiren grup, Türkiye’deki siyasi iktidara seslenerek biran önce İsrail’e yaptırım içeren somut adımlar atma çağrısında bulundu.

Soykırıma uğrayan Gazze halkının ve Hamas’ın bu Cuma günü ve hafta sonu için tüm dünyadaki özgür halklara meydanlara çıkarak bu günleri soykırıma ve İsrail’e güç veren her tür ilişkiye karşı Öfke Günleri haline getirmeleri çağrısı üzerine Gümüşhane’deki Filistin dostları da alanlardaydı.

Gümüşhane’de İsrail’e desteği ile bilinen ve boykot listelerinde yer alan Burger King isimli hamburger şirketinin şube açmasını kınayan grup, ülkeyi yönetenlere seslenerek İsrail’e yönelik yaptırımların ve tam ambargonun biran önce hayata geçirilmesini talep etti.

Gümüşhane Anadolu Gençlik Derneği ve Gümüşhane Direniş Çadırı’nın çağrısı ile gerçekleşen eylem programı Öğretim Üyesi Yakup Topal’ın Kuran tilaveti ile başladı.

Programın sunuculuğunu yapan Alperen Gençosmanoğlu Gazze’deki insanlık mezaliminin güncel durumuna değindikten sonra İsrail’i durdurmak için dünya halklarına düşen sorumluluklara değindi. Halkların mücadelesi ile soykırıma güç veren ilişki ağlarını kesmenin mümkün olduğunu söyleyen Gençosmanoğlu, önceki akşam İstanbul’daki Filistin Dostlarının Ambarlı Limanı önünde toplanarak İsrail’in en önemli lojistik firması olan Siyonist ZIM şirketinin daha önce silah ve mühimmat sevkiyatı yaptığı bilinen Marla Bull isimli sabıkalı gemisinin limana yanaşmasına engel olduklarını aktardı.

Öte yandan petrole bağımlı bir terör yapılanması olan İsrail’in en önemli petrol tedariklerinden biri olan Azerbaycan’ın resmi petrol şirketi SOCAR’ın İstanbul ofisi önünde bir haftadır Filistin dostlarının nöbetinin devam ettiğini belirterek bu mücadelelerden önemli sonuçlar almanın mümkün olduğunu belirten Gençosmanoğlu, bunun için Türkiye halkının İsrail’e güç veren ilişkileri sonlandırmaya dönük eylemlere yoğun ve sürekli katılımının çok hayati olduğunu vurguladı.

Gazze’de Çocuk Olmak
Bu bilgilendirmelerin ardından eyleme ailece katılım sağlayan Filistin dostlarının çocukları daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında Gazze’de çocuk olmak temalı seslenişler gerçekleştirdi.

Sırayla söz alan çocuklar Gazze’de devam eden tarifsiz zulmü, acıları ve direnişi kendi kelimeleriyle ifade etmeye çalıştı.

Çocukların mesajlarını paylaşmasının ardından Anadolu Gençlik Derneği Gümüşhane Şube Başkanı Furkan Ustakurt basın açıklamasını okudu.

Ustakurt, “Gerçekten vahim bir durumla karşı karşıyayız. Gazze’deki katliama dikkat çekmek için 25 Şubat 2024 tarihinde, daha katliamın 5. ayında kendini yakarak hayatına son veren Amerika Hava Kuvvetleri mensubu Aaron Bushnell “Aşırı bir protesto eylemine girişmek üzereyim, ancak Filistin’de insanların sömürgecilerin ellerinde yaşadıklarına kıyasla, bu hiç de aşırı değil!” demişti. Bugün katliamın 20. ayındayız ve durum o güne göre çok daha ağır. Durumun vahametini anlamak için son bir haftadaki birkaç gelişmeyi hatırlamak bile yeterli. Birleşmiş Milletler’in insani yardım şefi Tom Fletcher bundan 10 gün önce, İsrail’in Gazze’ye yardım girmesine izin vermemesi durumunda, 48 saat içinde 14 bin bebeğin ölebileceği uyarısında bulundu. Mazlum Filistin halkının onca feryadından ve Hamas’ın defalarca yaptığı çağrılardan sonra, meydanlara dökülmek ve bu zulmü lanetlemek, bütün vicdan sahipleri ve bütün Müslümanların boyunlarının borcudur. Bu açıklamalarımızda gözettiğimiz amaçlardan biri; şahitlik görevimizi yerine getirmek ve tarihe not düşmektir. Bu açıklamalarımızda gözettiğimiz bir diğer asli amaç ise Türkiye toplumu olarak soykırım karşısında Gazze halkının yanında yüzümüzün kızarmayacağı bir duruş sergilemek ve ülkemizi yöneten hükümeti biran önce İsrail karşısında daha etkili adımlarla harekete geçmeye zorlamaktır. Eğer biz toplum olarak, Müslüman olarak, insan olarak üzerimize düşenleri hakkıyla yaparsak ülke olarak soykırımcı İsrail’i güçsüz düşürebilecek imkanlara sahibiz. Yüzlerce değil, binler ve on binlerce Türkiye’nin her tarafındaki kardeşimizle hakkıyla Filistin halkının yanında olduğumuz, meydanlarda buluştuğumuz gün, ülkemizi yönetenler siyonist rejimle ilişkilerini gözden geçirmek ve tam ambargo uygulamak zorunda kalacaktır. Bu doğrultuda Türkiye toplumunun ve bu toplumu temsil pozisyonunda olan siyasi karar alıcıların soykırımcı İsrail karşısında acilen ve kararlılıkla ortaya koyması gereken adımları burada geçen hafta olduğu gibi tekrardan dile getirmek istiyoruz” dedi.

Gazze halkının yanında olabilmek için siyonizme ve soykırıma karşı atılması gereken kaçınılmaz adımları hatırlatan Ustakurt, “Mazlum Filistin halkı için dua ediyoruz. İşgalci, soykırımcı İsrail’in ürünlerini boykot ediyoruz. Türkiye’den İsrail’e Bakü-Ceyhan hattı üzerinden petrol sevkiyatının durdurulmasını talep ediyoruz. Türkiye ile İsrail arasında (resmi-gayrı resmi, doğrudan veya dolaylı yollardan) gerçekleştirilen tüm ticareti faaliyetlerin sonlandırılmasını talep ediyoruz. İşgalci ve soykırımcı İsrail ordusunda görev yapan TC vatandaşlarının savaş suçlusu olarak yargılanmasını talep ediyoruz. Türkiye’nin limanlarının siyonizme tamamen kapatılmasını talep ediyoruz. Türkiye’de Filistin dostları hakkında açılan tüm davaların düşürülmesini ve ülkemizdeki tüm Filistinli mültecilere yönelik baskıların sonlandırılmasını talep ediyoruz. Türkiye’de İsrail ve hamisi ABD’yi koruyan, istihbarat sağlayan İncirlik ve Kürecik gibi üslerin kapatılmasını talep ediyoruz. Türkiye ile İsrail arasındaki tüm anlaşmaların iptal edilmesini talep ediyoruz. Türkiye’nin işgal, terör ve soykırım suçlusu İsrail devletini meşru bir güç olarak tanımaktan vazgeçmesini talep ediyoruz.”

Filistin dostları, Gazze halkı ve 20 aydır devam eden soykırımı durdurmaktan aciz insanlık ve ümmet için topluca dua etti, kendilerinin bu çabalarının daha da büyüyerek soykırımı durdurma yolundaki Küresel İntifada mücadelesinin bir parçası haline gelmesi için niyazda bulundu.

Duanın ardından eylem alanındaki gençler İsrail’e desteği bilinen şirketlere yönelik boykot bilincini yükseltmek amacıyla bir mizansen gerçekleştirdi.

Konuşmaların ve mizansenin ardından program 19.00’a kadar Filistin ezgileri ve marşları eşliğinde oturma eylemi olarak devam etti.