Gümüşhane'de Kayıp Zamanın Peşinde: Santa Harabelerine Sisli Bir Yolculuk
Doğu Karadeniz’in yeşilin binbir tonuyla bezenmiş dağları arasında, zamanın unuttuğu bir kent sessizliğini koruyor.

Doğu Karadeniz’in yeşilin binbir tonuyla bezenmiş dağları arasında, zamanın unuttuğu bir kent sessizliğini koruyor. Gümüşhane'nin Dumanlı Köyü sınırlarında, yüzlerce yıllık taş binaların zamana meydan okuyan duruşuyla karşılayan Santa Harabeleri, yalnızca bir arkeolojik alan değil; aynı zamanda bir masalın içinde yürüyormuş hissi veren, doğa ve tarihin büyülü bir buluşma noktası. İşte bu eşsiz atmosferde, Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları ve Gençlik Derneği (GÜDAK) tarafından organize edilen “Kayıp Santa Yolu” yürüyüşü, 38 doğaseveri 14 kilometrelik bir keşif rotasına davet etti.
Bir Sis Perdesinin Ardında Kayıp Bir Medeniyet
Sabahın erken saatlerinde Dumanlı Köyü’ne ulaşan doğaseverler, yürüyüşlerine İşhanlı Mahallesi’nden başladı. Araçların geride bırakıldığı noktadan itibaren artık doğayla baş başaydılar. Tarihi taş patikalar, köprüler ve bir zamanlar yaşamın aktığı mahalleler arasından geçen bu yolculuk, sadece bir yürüyüş değil; aynı zamanda geçmişe doğru yapılan sessiz bir yolculuktu.
İncecik yağan yağmurun toprağa karıştığı anlarda yükselen o eşsiz koku, sisle birlikte doğaya mistik bir hava katarken, her adım bir zaman kapısından geçer gibiydi. Ayene Yaylası'na ulaşıldığında, harabelerin siluetleri sisin ardında belirmeye başladı. Sanki doğa, bu kadim şehri saklamak ister gibiydi.
Doğanın Kalbinde Tarihin İzleri
Santa, 17. yüzyıldan kalma taş evleri, kiliseleri, çeşmeleriyle adeta bir açık hava müzesi. Yedi mahalleye yayılan bu harabeler, zamanın yıkıcı etkisine karşı direniyor. Tek katlı ya da iki katlı taş evler, bugün hâlâ ayakta ve ziyaretçilerine o dönemlerin mimarisini fısıldıyor. Her bir taşın, her bir duvarın anlattığı bir hikâye var burada.
Gümüşhane'de Kayıp Zamanın Peşinde: Santa Harabelerine Sisli Bir Yolculuk
Yürüyüş boyunca karşılaşılan Taşköprü Yaylası, çiçeklerle bezeli patikalar ve ahşap köprüler rotayı adeta bir tabloya dönüştürdü. Rengarenk zifin çiçekleri, yaban papatyalar ve doğanın sunduğu orman çilekleri, yürüyüşün doğal güzelliğini zirveye taşıdı.
Rotalar Değişir, Ruh Aynı Kalır
Her hafta farklı bir rotada yürüyüş gerçekleştirdiklerini kaydeden GÜDAK yöneticisi Samet Çelik 14 kilometrelik parkurun siler içerisinde geçildiğini belirterek, "Bu sis, Santa’ya çok yakıştı. Zifinler, papatyalar, çilekler derken adeta görsel bir şölen yaşadık. 38 sporcumuzla bu parkuru tamamladık. Her seferinde ilk kez geliyormuş gibi heyecan duyuyoruz” sözleri ile değerlendirdi. Yürüyüşün konukları ise “Yağmur, toprak kokusu, çiçekler ve taş patikalarla tam anlamıyla doğayla bütünleştik. Kültürü ve doğayı seven herkesi burayı deneyimlemeye davet ediyorum” sözleri ile doğaseverleri bu güzellikleri görmeye eşsiz coğrafyayı deneyimlemeye davet etti.
Vadideki Cennet: Santa
Doğu Karadeniz’in belki de en az bilinen ama en özel köşelerinden biri olan Santa Harabeleri, sadece bir yürüyüş rotası değil, bir zaman yolculuğudur. Binlerce yıllık geçmişiyle doğayla bütünleşmiş bu kent, sessizce ama güçlü bir şekilde ayakta duruyor. Ve her yıl biraz daha fazla doğaseverin kalbinde yer ediniyor.
Doğayı seven, geçmişin izini sürmek isteyen, fotoğraf meraklısı ya da sadece huzur arayan herkes için Santa Harabeleri, kaçırılmaması gereken bir durak. Kimi yerlerde yalnızca kuş seslerinin eşlik ettiği bu büyülü yolculuk, belki de insana doğduğu yeri, ait olduğu yeri hatırlatıyor.
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |