banner333

banner309

28.05.2011, 11:40

FE EYNE TEZHEBUN? (Nereye gidiyorsunuz...)

    Ülkemiz palas pandıras seçime doğru yuvarlanıyor. Dikkkatinizi çekiyormu bilmem ama, kampanya seviyesinin düşüklüğü aşikar.. Bel altı vuruşlar, etnik, mezhebi temelde ayrıştırma ve kutuplaşma sanki siyasetin olmazsa olmazı. Kimbilir; toplumu ve siyaseti dizayn eden toplum bilimciler yada siyaset mühendisleri özellikle iktidar partisinin kulağına bu kampanyayı üflerken alabildiğince seviyeyi düşürün zira Türk toplumunun entelektüel birikimi fikri münazarayı kaldırmaz demiştir. Başbakanın geçmiş siyasi fikri ortada olduğu için bu tarz bir kampanyayı yürütmesi de kendi açısından mantıklı gözüküyor. Çünkü düşük profilli kampanyada insanlar düşünceleri fazla irdelememekte, muhakeme yapmamakta, takım tutar gibi fanatikleşmektedir.
 
     Peki bu sağlıklı bir seçim kampanyasımıdır? Kesinlikle hayır. Çünkü ne düşünceyi yücelten ve muhakeme kabiliyetini paylaşan liderler var. Nede onlara hak veren," bir dakika ne oluyoruz" diyen bir halk... Bu manada ben ülkemizin demokratik kültürünün gelişmediğini, aksine geri gittiğini, yirmi yıl önceki seçim kampanyalarının bile günümüzden çok daha renkli ve makul olduğunu iddia ediyorum..
 
Can alıcı bir soru sormak istiyorum. Siyasi kariyerini tv ekranlarında rakiplerini abandone ederek kazanan Sayın Başbakan; neden parti genel başkanı olduktan sonra bir daha diğer siyasi parti genel başkanlarıyla fikir tartışmasına girememektedir? Hitabeti belagati de yerinde maşallah... Hatırlar mısınız 89 seçimlerinden itibaren 90 lı yılların ortalarına kadar çoğu kez yuvarlak masa tartışmaları olurdu. Demirel'den Erdal İnönü'ye Mesut Yılmaz'dan Erbakan'a Doğu Perinçeğe tüm siyasi parti başkanları seviyeli bir üslupla halkın karşısında fikirlerini paylaşırlardı. Şimdi ne oldu? Söyleyelim. Fikir falan kalmadı. Prensipler ve siyasi düşünceler Ebucehil'in helvadan putu hübel gibi acıkılınca mideye indirildi. Nasılsa yenisini yapacak zaman var diye...
 
    Her seçim taze bir başlangıç olmalıdır. Ne güzel söylenmiş. "Eski hal muhal ,ya yeni hal ya izmihlal "Eğer bu gün toplumun bütün kesimleri işinden hayatından geleceğinden inancından gidişattan memnun ise mesele yok. Ben gidişatın pek hayra alamet olmadığını düşünenlerdenim. Zira henüz muhakeme kaabiliyetim yerinde hamdolsun. Ticari hayattaki durgunluk, üretim maliyetlerinin yüksekliği, tarım ve hayvancılık politikalarındaki aymazlık, umut satmaktan başka bir vizyonun olmaması, ekonomik dengelerin bıçak sırtı gidişi, cari açık, halkın bir şekilde bankaların kucağına düşmesi, aflar ve yapılandırmalar gidişatın aslında çöküşe yöneldiğini gösteriyor. Uygulanan İMF proğramlarının ülkeyi getirdiği açmaz artık fatura olarak önümüzdedir. Birilerinin son on yılda korkunç derecede zenginleşmesi, dolar milyarderlerinin artması ekonomideki büyümenin değil, kapitalist dünya görüşünün cennet vatana hakim olduğunun göstergesi olabilir ancak.. "Bir kişiye dokuz pul dokuz kişiye bir pul" anlayışı ne yazık ki islami siyasi geçmişi olan insanlar marifetiyle ülkemizde uygulanmaktadır.
 
Bir tarafta Romalılar gibi yaşayanlar, diğer tarafta firavunun tebası İsrail oğulları...Hani anlatılır ya; Firavun İsrail Oğullarını hem ezer hemde yönlendir. Hz Musa ise zulmü ortadan kaldırmak için Firavunla mücadele içerisinde olurmuş. Hz Musa ne zaman kıyama kalkacak olsa Firavun istihbaratını alır, tahıl ambarlarını açarmış. Hz Musa'yada gülermiş. Sen bu İsrail oğullarını benim kadar bilemezsin. Benim bir dilim ekmeğim onların kursağına girince sen yanında asla hiçbirini bulamazsın dermiş. Dediğide genelde tezahür edermiş. Günümüze ne kadar benziyor değilmi? Son on yılda ülkenin doğusundan batısına tam beş milyon insanın göç ettiği biliniyor. Ülke rus istilasına uğradığında bile bu kadar göç olmamıştı. Ama heyhat... Doğunun yoksulluğunun müsebbipleri hala doğunun hamisi rollerinde. Ülkenin batısı biraz daha yaşam standardı yüksek olduğu için sanki biraz daha hür kararlar alabilmektedir.
 
     Bu seçim bence sadece bir ortaoyunu olarak oynanacak, değişen fazla bir şey olmayacak.. İnsanımız sadece seçim gecesi fanatizmi içerisinde kazanıp kaybettiğini düşünecek, ertesi sabah dünya meşgalesi içerisinde kaybolup gidecektir. Milletler bu şuura ancak bedel ödeyerek sahip olabilir. Bizde ise son yıllarda empoze edilen kültür arabesk bir yaşam felsefesidir. Milli konularda hassasiyeti olmayan, doğusunun batısından kuzeyinin güneyinden farklı şeyler algıladığı bir ülkenin halkı olarak sanırım zor bir tünelin girişindeyiz.
     Haykırsam kollarımı makas gibi açarak; Durun ey kalabalıklar! Bu cadde çıkmaz sokak...
 
Yorumlar (2)
emre aydn 13 yıl önce
Yazarımızın da dediği gibi ülke hala farkına varamamıştır. Bu ülkenin yavas yavas cöktüğünü...
hasan huseyin aygun 13 yıl önce
kadirim yaziniza katiliyorum suna katilmiyorum secimden sonra mesgale ile ben beklemeyi dusunmuyorum cunku siyasetle bu isler olmaz. sen de bence bekleme
burasi caddeyi kubra seninde yuruyecegim alanlar var ne kadar erken geldin o kadar karli olursun....
selamlar
2
az bulutlu
Namaz Vakti 17 Mayıs 2024
İmsak 03:11
Güneş 04:57
Öğle 12:24
İkindi 16:18
Akşam 19:40
Yatsı 21:19