banner333

banner309

13.05.2013, 14:29

EY MİLLET UNUTMA Kİ…

            Ülkemiz politik hayatının kritik dönemlerinden birini daha geçirmektedir. Bu kritik dönemi yaşarken yerel seçimlere de yaklaşmaktayız. Kökü kesildi denen terör, “analar ağlamasın” masalıyla ve hükümetin aklı olan 63 akil ile artık mecliste temsil edilecek hale getiriliyor.
Terörü yok ettik diyerek sevinç naraları atanlar ve 63 akil ile attırmaya çalışanlar Reyhanlı gerçeği duvarına çarpınca ancak, RÜTÜK ile Türk Milletinden Reyhanlı’daki 50’ye yakın insanımız hunharca katledilmesini ve 29 ağır 100 insanımız yaralı olmasını sakladıklarını sanarak haber yasaklaması getirerek kendilerinin hangi durumda olduklarını ve içine düştükleri âciziyetlerini açığa vermektedirler.
Sayın bakan açıklama yapıyor: “Patlamalarda 7 kamu binası, 735 işyeri, 120 konut ve 63 araçta hasar olduğunu belirtti. Sayın bakan, şöyle konuştu: “Suriye’deki rejim yanlısı örgütlerle, El Muhaberat örgütüyle yakın irtibat içinde olan, isimlerini bildiğimiz, faaliyetlerini bilgimiz örgüt tarafından olay gerçekleştirilmiştir. Planlayıcısı, araçları saklayanı tespit etmiş durumdayız. Olayın muhaliflerle ve sığınmacılarla ilgili olmadığını tespit etmiş bulunuyoruz.” Sayın bakana, bomba yüklü araçlar konusunda MİT’in uyarısı olduğuyla ilgili soruya, Güvenlik zafiyeti de kendi içimizde değerlendirilmektediryanıtını verdi.”Âciziyettin açık bir ifadesi olan altı çizili cümleyi telaffuzdan önce aslında istifa etmeliydi. Sayın bakan. Ama nerde? Âciziyettin kabulü ile yaşanacak onurun yerine suçu oraya buraya yıkmanın hafifliği varken, neden istifa etsin ki…. Değil mi ama?
Terör konusunda bunlar yaşanırken “enflasyon canavarı” hızla büyümekte fiyatlar gün geçtikçe çekilmez hale gelmekte, yolsuzluklar, talanlar, hırsızlıklar, danışıklı dövüşler ve iftira çamurları artarak devam etmektedir.
Basiretsiz ve sorumsuz ayrıca da samimiyetsiz politikacılar ile de Türk Siyaseti derin yarlar almaktadır. Yöneticiler ciddiyetten uzaklaşmış millete devlete saygı kalmamıştır. Ülkemizin bölünmesi noktasında çıkarılan sesler bir hayli fazlalaşmış ve herkes mayasını ortaya koymuştur. Vurdumduymazlık almış yürümüştür. Milletimiz kendi değerlerini savunur olmaktan adeta utanır ve korkar hale getirilmiştir. Millet şaşkın, millet suskun, millet çaresiz ve bitap bir durumda olanı biteni seyreylemektedir.
            Ve birazcık bulaştığım siyaseti milimize ederek ilçeme indirgemek istiyorum. Nedeni ise, yaklaşan yerel seçimler öncesi ilçemde yaşanan olayların olumsuzlukları ve bu olumsuzlukların sebepleridir. Ayrıca kendi menfaatleri gereği yıllarca siyaseti kullananlara da mesaj vermek istememdir.
            İlçemin siyaseti ile ortalığın tamda alabora olduğu 1978'lerde tanıştım. O gün siyaseti yanlış yerlerde yapıyorsunuz dediğim (hayatta kalan) büyüklerimle zaman zaman karşılaşırız. Ve içlerinde hala siyaseti yanlış yerde yapanlar olduğu gibi, bunca hataya rağmen içine düştükleri durumu kabul etmemekte ısrar edenler ile söylediklerimizin doğruluğunu kabul edip ama bir türlü hatadan dönmeyenler de var. (Bize katılan sağlar var olsun.) Ve artık bizim söylememiz gereken bir şeyde yok çünkü sonuçlar ortada.
İlçemin bu gün içine düştüğü duruma çok üzülüyorum. Bunun içindir ki, ilçemde 1993 – 2000 yılları arasında çalışırken, ilçem için düşündüklerimi gerçekleştirebilmek adına belediye başkan adayı oldum. Sevilmenin ayrı, seçilmenin ayrı yani siyasetin farklılığını bu vesileyle de yaşamış ve görmüş oldum. Siyaset için sadece sevilmek yetmiyormuş. Biraz acı ama gerçek bu. Adaylığımız süresince dik ve onurlu duruşumuzdan hiç taviz vermedik. Siyaset için kimsenin zafiyetinden faydalanmayı düşünmedik. Siyaseti çukurlara düşürmeden seviyeli bir şekilde yapmaya çalıştık. Dolayısıyla başımızın dik alnımızın açık oluşu, siyaseti çukurlaştırmadan ve seviyeli yaptığımızdandır.
Siyaseti, içinde bulunduğu toplum adına değil de kendi menfaatleri uğruna yapanlar hala aynı ray'da devam etmektedirler. "Dün dündür, bugün bugündür." Meşhur zatın sözü. Dün başka parti bu gün bir başka parti. Ne fark eder. Önemli olan hizmet, diyeceğim de; hizmetin kime? Yapılacağı noktası muğlâk kalıyor. Diğer partilerden olup hizmet verenlerin kafasına mı vuruyorlar? Bu durum sadece vatandaşı kandırdığını zannedip kendini kandırmaktır. Tıpkı şuan yerel yönetimi temsil eden gibi. Bu zat–ı muhterem iktidar partisinin ilçe teşkilatında yer almış siyaseti burada yapmaya devam etmiştir. İktidar partisinin ilçe yönetiminde bekleyişini de son ana kadar sürdürmüş fakat hesaplar tutmayınca da, o da şimdiye kadar (hiçbir zaman) yanında olmadığı sözü edilen partiden aday olmak için yarışa girmiştir. Bu yarışı ta Ankara’lara kadar taşımış ama bir türlü olmamıştır. Buda olamayınca yine birilerine devreye sokarak bir başka partinin adayı olarak seçimi kazanmıştır.
            Bu günlerde ise aklımın erdiğinden beri içinde olduğum ve 2004 yılında adayı olduğum partimin cazibe merkezi durumuna gelmesi beni ziyadesiyle memnun etmektedir.           
Sonuç olarak ahlaki olmayan bir siyasetin yapılması ne kadar doğrudur? Diyeceksiniz ki kardeşim hangi ahlaki değerlerden bahsediyorsunuz. "Deve misali" Neremiz doğru ki, siyasetimiz de doğru olsun. Diye düşünebilirsiniz. Ama bu düşüncenin gerçekte doğru olmadığını herkesin bilmesine karşın üç maymunun oynanması ülke siyasetinin ne kadar kirletildiğinin kanıtı gibidir. Bu kirletilmişliğin temizlenmesi mücadelesinde savunduğum davanın siyasal alandaki temsilcisi olan partinin Sayın Genel Başkanınca gösterilen hassasiyetin, il ve ilçemdeki siyaset yönlendiricilerinin de göstermesini beklerdim. Şimdiye kadar en üstten en tabana kadar siyaseti kendi ahlaki kuralları içinde yapan bir partinin il ve ilçe temsilcisi olan siyaset yönlendiricilerinin bu kurallar içinde hareket etmeleri de kendi adlarına olduğu gibi temsilcisi oldukları partinin ve ülkenin adına da doğru bir hareket olduğunu unutmamalıdırlar. Ülkemizin genelinde yapılan her şeyin artık menfaatler gereği mubah sayılıp kirletildiği bir ortamda yapılacak sağlıklı ve ilkeli çıkışlara her alanda olduğu gibi siyaset içinde ihtiyaç vardır.
            Ülkenin bugünkü hale gelmesine ve siyasetin kirlenmesine vesile olmuşların "alternatif yoktur" sözü abesle iştigalin dik alasıdır.
            Lütfen, siyasetin sayın yönlendiricileri lütfen daha fazla kirlenmeye mahal bırakacak hareketlerde bulunmayalım.
            Kirliliğin alternatifi temizliktir. Haydi, kendi kapımızı süpürmekle başlayalım.
           
Ey millet, artık konuşma sırası sana gelmiştir.
Ey millet, bu vatanın, bu devletin, bu bayrağın gerçek sahibi sensin.
Ey millet, bu vatanı, bu devleti, bu bayrağı ve dahi seni tanımayan, kendini bilinmezlere bırakma sakın.
Ey millet, unutma ki sen herkesten büyüksün.
Yorumlar (2)
şiranlı 11 yıl önce
şirana temiz siyaset temiz başkan lazım.herkes hesap kitap peşinde.olan yapamıyor anladık.alternatifler nasıl olacak?
mustafa şahin 11 yıl önce
bir yazınızda ülküdaşım yani canımı istese,onun uğrunda veririm dediğim kişilerin beni arkadan vurmasına çok ama çok üzüldüm, diyorsun ülkücü olarak çok haklısın ama üzülme değişen bir şey yok ilçemde tam 10 yıla girecek senin bu köşe yazın ama lçemde aynı satışlar gündemde seni satan,rahmetli isayı sattı
destekledikleri yavuz altıparmağı sattı,sıra kimde onu bekliyorlar aslında kendileri satıldı. üzülme başkan ilçede farkında,ilde farkında,körler sağırlar birbirini ağırlar.
2
az bulutlu
Namaz Vakti 12 Mayıs 2024
İmsak 03:18
Güneş 05:01
Öğle 12:23
İkindi 16:17
Akşam 19:36
Yatsı 21:11