banner333

banner309

11.07.2011, 09:57

ELİT ve HALK

 Halkın ihtiyaçlarını ve memnuniyetini öncelikleyen devrimlerin kendi sosyal, ekonomik ve entellektüel düzenini devam ettirme çabası içindeki seçkinlerin (elitler) tepkisini alması doğal karşılanmalıdır. Toplumsal devrimlerin en büyüklerini gerçekleştiren peygamberlerin bile karşılarına kendi zamanlarının elitleri çıkmışlar ve halkı kendilerini ıslah etme gayreti içinde olan bu rehberlere karşı kışkırtmışlardır. Örneğin Hz. İsa’ya karşı en büyük muhalefeti yapanlar Yahudi din adamlarının elitleriydi. Ve sonunda peygamberi çarmıha kadar götürmüşlerdi. Aynı şekilde Hz. Muhammed’e (s.a.s) en şiddetli muhalefet ve düşmanlığı zamanının ilim sahibi zengin elitleri yapmışlardı. Bunların en önde geleni Ebu Cehil, ilim sahibi zengin bir seçkindi. Ve Peygamberin risaletine aynı söylemle karşı çıkmıştı. Allah toplumu değiştirmek için bir kurtarıcı gönderecekdiyse şüphesiz en bilgili, nüfuzlu ve saygın birini gönderirdi ki; oda ben olurdum tarzındaki itirazlarını siyer kitaplarından okumak mümkündür. Tarih halka mutluluk ve adalet getirme çabası içindeki devrimcilerle bu devrimleri halkı kışkırtarak önlemeye çalışan seçkinlerin mücadelesini ortaya koyan örneklerle doludur. Onlar için önemli olan kayıtsız şartsız kendi çıkarlarını ve her türlü yoksunluk riskine karşı kendilerini ve/veya dahil oldukları seçkin sınıfı korumaktır. Bunu sağlamak için her türlü kavramı ki; kimi zaman milli argumanlar, kimi zaman hümanist ve Marksist jargon hatta kimi zamanda dini söylemlerin (KUR’AN’DA İNSANLAR DİNÎ VE SİYASÎ ELİTLERİN KENDİLERİNE BİLGİ OLARAK LANSE ETTİĞİ İNANIŞ VE UYGULAMALAR YÜZÜNDEN BAŞLARINA GELEBİLECEK FELAKETLERE KARŞI İKAZ EDİLMEKTEDİR).içeriğini yaşamak şöyle dursun hissetmekten uzak insanlar yani bu elitler tarafından kullanıldığına şahit olursunuz.

Bunun bir örneğini de sağlıkta dönüşümde devrim niteliğindeki çabalara karşı koymaya çalışan bu elitin kendi ekonomik ve sosyal nüfuz alanlarını koruma çabası içinde gösterdikleri kavramsal iki yüzlülükte bulabilirsiniz. Türk akademisinin ulusal ve uluslar arası gelişimine yapmaları gerek katkı şöyle dursun bu katkıyı sağlamaya çalışan gayretkeş vatan evlatlarını vatanperver diyerek, dindar diyerek, köylü diyerek vs.. yıllarca önünü büyük bir ustalıkla kesmeye çalışmış bu zevat, şimdi hadi yeter artık birazda üretin, halkı mutlu edin diyenlere karşı hakları elinden alınmışlık, madur edilmişlik, saygınlıkları yok edilmişlik söylemlerine sığınarak karşı koymaya çalışıyorlar. Geçin bunları beyler yıllarca halkı, halkın mazlum çocuklarını, halkın değerlerini aşağılayarak ve yok sayarak yaşadınız şimdi de halk bize saygı göstermiyor edebiyatı yapıyorsunuz Allah aşkına verdiğiniz kadarını alırsınız bunu unutmayın lütfen.

 Ülkelerin sevk u idaresinde ve varlığını sağlıklı biçimde sürdürebilmesinde bilim sınıfının önemli payı bulunmakla birlikte, bu sınıfın, ağırlığını haktan-hakikatten, ezilenden -kısaca kitlelerden- yana değil, daha ziyade siyasi ve ekonomik elitten, bir başka deyişle kurulu düzenden (statüko) yana koyduğu şeklinde bir izlenim öteden beri Türkiye içinde geçerlidir.

Bu tesbitten hareketle halkını seven, halkın çıkarlarını kendi çıkarlarının önüne koyabilen,  maddi çıkarlar karşısında değerlerine ihanet etmeyen bilim adamlarına ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Geldiğimiz noktada ahlaka, bilgiye, liyata değer veren bir akademik yapının oluşturulması elzem görülmektedir.

Yorumlar (1)
Uğur Varol 13 yıl önce
“Cemaatin efendisi, cemaate hizmet edendir” Hadisi-şerifinin ana fikri olan halka hizmeti kendine dert edinmiş değerli hocalarımızın ve akademisyenlerimizin sayısını arttır Allahım (Amin)
2
az bulutlu
Namaz Vakti 10 Mayıs 2024
İmsak 03:21
Güneş 05:04
Öğle 12:24
İkindi 16:17
Akşam 19:34
Yatsı 21:09