Fabrikaların Dönüşümü İçin Düğmeye Bastı

5 NESİLDİR ARALIKSIZ İNŞAAT YAPIYOR

Kökleri yaklaşık bir asır öncesine dayanan Mutlu İnşaat’ın temelleri, büyük dede Hamzaoğlu Osman’ın Trabzon Limanı’nın inşaatında taş ustası olarak çalışmasıyla atılıyor. İkinci nesil dede Mehmet Ali Hamzaoğlu ise baba mesleğini TBMM’nin ilk binasının inşaatında duvar örerek devam ettiriyor. Ondan sonraki nesil de baba mesleğini seçince, bu gelenek babadan oğula geçiyor ve bugün Mutlu İnşaat birbirine kenetlenmiş bireylerden oluşan bir aile şirketi olarak milyon dolarlık projelere imza atıyor. Bahçelievler’de 28 metrekare bir barakada başlayan ve türlü sıkıntılarla örülen başarıyla beraber, yılda ortalama 200-250 milyon dolarlık projelere imza atar hale gelen Mutlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Hamzaoğlu, kentsel dönüşüme yatırım yaptıklarını anlattı. Şu anda toplam 400 milyon dolar yatırımla devam eden projeleri olduğunu belirten Hamzaoğlu, bundan sonra özellikle fabrika arazilerinde dönüşüm için görüşmeler yürüteceklerini kaydetti.

Yaklaşık bir asırdır faaliyetleriniz devam ediyor. Bu kadar köklü bir şirketin hikayesi nedir?

Ailenin kökleri inşaata dayanıyor. 5 nesildir inşaatçıyız. Büyük dedemiz Hamzaoğlu Osman, 1920’li yıllarda Trabzon’da liman inşaatı dahil çeşitli işlerde çalışıyor. Oğlu Mehmet Ali Hamzaoğlu yani benim dedem ise yine inşaatçı, TBMM’nin ilk binasının inşaatında taş ustası olarak çalışıyor. Bir dönem sonra daha iyi iş imkanları için İstanbul’a geliyor ve Bahçelievler’e yerleşiyor aile. O zaman burası bomboş alan. Tarla satıp 500 metrekare bir arsa alarak 28 metrekare bir baraka yapıyor ve burada yaşamaya başlıyorlar. Gündüzleri inşaatlarda çalışıyor, akşamları da barakının yanına başka bir inşaat yapıyorlar. 5 katlı bu inşaat bitince de daireleri 90 bin liradan satıyorlar. Bu ailenin sermayesi oluyor. İşleri o tarihten sonra hızlanıyor, o zamanlar İstanbul’un göç almaya başladığı yıllar. 1988’e kadar böyle devam ediyor.

Siz ne zaman işe dahil oldunuz?

Gümüşhaneli’yiz biz, ben de 1961 yılında orada doğdum. 1967 yılında ise İstanbul’a gelmişiz. İnşaat mühendisliği okudum. 1988 yılında ise şirketimizi kurduk; babam, amcalarım ve ben... Merkezimiz ise Şirinevler’deydi, bir yıl sonra bugün bulunduğumuz Bahçelievler’e taşındık. Ben dördüncü nesil yöneticiyim. Benden önce büyük dede, dedem, babam ve amcalar var, beşinci nesili de yetiştiriyoruz. Üst yapı işleri, konut, avm, iş merkezleri, hastane, sosyal tesis inşaatları yapıyoruz. Bizi güçlü kılan, ailenin birlik içinde olması.  

Mutlu İnşaat’ın faaliyetleriyle ilgili neler söylersiniz?

200 milyon dolarlık yıllık portföyümüz var. İçinde bulunduğumuz Bahçelievler Metroport binası, yanımızdaki özel hastane ve avm’yi yaptık. Kadir Has Çocuk Dünyası, Cibali’deki Kadir Has Üniversitesi restorasyonu bizim, ayrıca Selimpaşa’daki üniversite kampüsünü yaptık. Bunlar bizim taahhüt işlerimiz. İkitelli’de 338, Pendik’te 350 dairelik anahtar teslimi işler yaptık. 2001-2002 yıllarında MEB’den iki okul işimiz oldu. Bir dönem Florya’da lüks konutlar yaptık. Ardından da Ataköy Konakları geldi.

Şu anda devam eden projeler hangileri?

Aynı anda devam beş projemiz var. Bunlardan Ümraniye’deki alışveriş merkezi inşaatımız Canpark, 150 dükkan ve 5 yıldızlı bir oteli olan bir proje. Kasımda alışveriş merkezinin 2014 Mart’ında da otelin açılmasını planlıyoruz. 150 milyon dolarlık bir proje bu. 300 dairelik Güneşli Park Gardenya projemizin ise yüzde 80’i bitti. Onu da bu yıl sonunda teslim edeceğiz. Basın Ekspres yolunda 35 milyon dolarlık yatırım olan Capital Tower devam ediyor. 40 milyon dolarlık yatırım olan Bayrampaşa’da Pashador da sürüyor, Bahçelievler’de Yasemin Konakları’nın ikinci etabı inşaat halinde. O da 100 daire 5 dükkanlık bir proje. Şahinler Holding’in Beylikdüzü’nde bir projesi vardı, onu kat karşılığı aldık. 1.100 daire ve 22 bin metrekarelik dükkan olacak. Tüm projelerin yatırım miktarı ise  tahmini 400 milyon doları buluyor.

Bundan sonraki proje ve hedeflerde neler var?

Daha çok İstanbul’un merkezinde iş yapmak istiyoruz. Avrupa yakasında pergeli, Bahçelievler’e saplayıp 20 km. içerisindeki tüm bölgelere bakıyoruz, Anadolu yakasında ise Ümraniye çevresini kendimize seçtik. Özellikle fabrika binalarına bakıyoruz dönüştürmek üzere. Bayrampaşa’da 10 bin metrekarelik arsası olan üç fabrikayla görüşüyoruz. Baktığımız birkaç yer daha var ama henüz bir netlik kazanmadı. 

Pashador’un çoğu kamuya kalacak

Son projemiz Pashador, dönüşüm projesi olması nedeniyle çok öne çıktı. 20 dönüm bir arsa üzerinde yüzde 67.5’ini terkederek 6.500 metrekare alana yerleştiğimiz ortaklarımızla yaptığımız bir proje. Orada 4 riskli fabrika binasını yıkarak ticaret, yaşam alanı ve konut projesi oluşturduk. Terk ettiğimiz alan üzerinde ise yollar ve yeşil alan yer alacak. Yeşil alan, otopark, semt pazarı, afet koordinasyon merkezini bitirip belediyeye teslim edeceğiz. Projede 1+1’den 4+1’e çeşitli büyüklükte 190 daire olacak.  Fiyatlar ise 230 bin liradan başlıyor 1 milyon liraya kadar çıkıyor. 3 katlı bir ticari alanın da yer alacağı projeyi 2015 haziranında teslim etmiş olmayı planlıyoruz.

Kazancın yarısı vergiye gidiyor

En büyük sorunu arsa bulma konusunda yaşıyoruz. Şehirde arsa yok. Kentsel dönüşüm hızlı bir şekilde çözümlenmeli ki, bize inşaat yapacak yerler çıksın. Biz fırsat olduğu sürece kentsel dönüşümün içinde yer alacağız. Bir de inşaata başlamak için belediyelere ödenen ruhsat harçları çok yüksek, bunun makul bir seviyede olması lazım. Biz Ümraniye’deki alışveriş merkezi yatırımımıza başlarken 5 milyon TL harç yatırdık. Ayrıca yüzde 18 KDV, yüzde 20 kurumlar vergisi olmak üzere yılda yüzde 38 oranında vergi ödüyoruz. Kazancın neredeyse yarısı vergi. Vergi tabi ki vereceğiz ama yatırımların ve istihdamın sürekliliği için bunun makul bir rakam olması gerekiyor. 

‘Faturamı öde’ diyen hak sahipleri var

Ümraniye'de 400 daireli binaların olduğu bir alan var, orayı kendi içinde  dönüştürüyoruz, yüzde 40’ını kendimiz alıyor yüzde 60’ını mal sahibine vererek çözmeye çalışıyoruz. İnsaları ikna etmek çok zor. 10 parselin 3’te 1’iyle ancak sözleşme yaptık, bir yıldır bununla uğraşıyoruz. İki yıl daha uğraşırız böyle giderse. Genele baktığımızda ise 50-60 yılda ancak tamamlanır. Ev sahibi ile müteahhit arasına mutlaka, kentsel dönüşüm büroları kurulmalı. Mal sahibiyle mütehhit arasında bir bir güç olmalı. İkna edildikten sonra biz devreye girmeliyiz. Çünkü iş istismar ediliyor, her kafadan bir ses çıkıyor. Çok şaibeler, haksızlıklar oluyor. Pazarlıkların sınırı yok. Bu iş yasalarla çözülecek gibi değil. Faturamı öde, kredi kartı borcumu kapat diyen de var, arsasına fahiş  rakam isteyen de.

Sektör üretim yapsa Türkiye ekonomisi uçar

Türkiye’de inşaat iyi gidiyor. Ama sadece bina yapmak yeterli değil, inşaatla alakalı üretimimiz yok. Kule vinç, yürüyen merdiven, asansör bunları üretmemiz lazım. Üretime girmemiz şart. Herkes gelen malzemeleri kullanarak taşları üst üste dizerek gidiyor. İnşaatta 200’ün üzerinde alt sektör var, bunların içeride üretilse ülke olarak uçar gideriz. Armatür, doğrama, mekanik, motor hep yurt dışından geliyor. Hiç üretilmeyen enstrümanlar var. Yeni nesilden beklentimiz üretimle, sanayiyle ülkeyi geliştirmeleri.

Kaynak: Star Gazetesi