banner333

banner309

Doç. Dr. Ersin Diker Dijital Dünyayı Anlattı; “İyi Bir Sosyal Medya Okuryazarı Olmalıyız”

Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ersin Diker, “Üniversite Şehir Buluşmaları” kapsamında düzenlenen sohbet programında sosyal medyanın birey ve toplum üzerindeki etkilerini farklı yönleriyle değerlendirdi.

Kültür Sanat 11.10.2025, 08:49 11.10.2025, 10:11
28
Doç. Dr. Ersin Diker  Dijital Dünyayı Anlattı; “İyi Bir Sosyal Medya Okuryazarı Olmalıyız”
banner400

Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ersin Diker, “Üniversite Şehir Buluşmaları” kapsamında düzenlenen etkinlikte dijital dünyanın bireyler ve toplum üzerindeki etkilerini anlattı. Hüseyin Nihal Atsız Kültür Evi’nde gerçekleştirilen “Sosyal Medya Bize Ne Yapar?” başlıklı söyleşide konuşan Diker, sosyal medyanın artık yalnızca bir iletişim aracı olmaktan çıkıp, modern çağın “dijital yaşam alanı” haline geldiğini söyledi.

Diker, günümüzde sosyal medyanın insan hayatının vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirterek, “Artık sosyal medya ne kadar ‘sosyal’ tartışılır ama insanların yaşamında yeri yadsınamaz” ifadelerini kullandı. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in “Tüm insanlar arasında bağlantı kurmak istiyoruz” sözünü hatırlatan Diker, bu platformun 3 milyarı aşkın kullanıcıya ulaşarak adeta “dünyanın en kalabalık ülkesi” haline geldiğini vurguladı.

Türkiye’de Sosyal Medya Kullanımı Rekor Seviyede

We Are Social 2025 Temmuz raporundan veriler paylaşan Diker, Türkiye’de internet kullanım oranının %88,3, sosyal medya kullanıcı sayısının ise 58,5 milyon olduğunu belirtti. Ortalama bir kullanıcının günde yaklaşık 3 saatini sosyal medya platformlarında geçirdiğini dile getiren Diker, en çok tercih edilen mecraların Instagram, YouTube ve TikTok olduğunu ifade etti.

Diker ,“Dijital Ayak İzimiz Her Zaman Kalıyor”

Dijital mahremiyetin önemine dikkat çeken Diker, sosyal medya kullanıcılarının internette yaptıkları her paylaşımın iz bıraktığını ve bu verilerin tamamen silinmediğini söyledi. “Bir içerik silinmiş gibi görünse de dijital dünyada kalmaya devam eder. Bu durum gelecekte bireylerin karşısına olumsuz sonuçlar olarak çıkabilir” uyarısında bulundu.Mahremiyetin yalnızca özel hayatın gizliliği olmadığını, bilgi, iletişim, fiziksel ve duygusal sınırların da bu kavramın bir parçası olduğunu belirten Diker, özellikle gençlerin bu konuda farkındalık kazanmalarının önemli olduğunu dile getirdi. “Bir fotoğrafı paylaşmadan önce karşınızdaki kişinin rızasını almak, dijital çağın mahremiyet anlayışının temelidir” dedi.

Dijital Bağımlılık ve Yeni Hastalıklar

Sosyal medyanın beyin kimyasını etkileyerek dopamin salgısını artırdığını belirten Diker, bunun bireylerde “popüler olma arzusu”nu tetiklediğini ve zamanla dijital bağımlılığa dönüştüğünü söyledi. Yeşilay’ın dijital bağımlılığı artık resmi bir bağımlılık türü olarak tanımladığını hatırlatan Diker, bu durumun ekran süresini gizleme, zamanı kontrol edememe, fiziksel rahatsızlıklar yaşama ve günlük sorumluluklardan uzaklaşma gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ifade etti.

Diker ayrıca dijitalleşmenin beraberinde yeni psikolojik sorunlar da getirdiğini belirtti. İnsanların, sosyal medya üzerinden gelişmeleri kaçırmaktan duydukları yoğun endişe nedeniyle “FOMO” olarak adlandırılan bir korku yaşadıklarını, bunun da sürekli çevrimiçi kalma ihtiyacı doğurduğunu söyledi. Ayrıca, birçok kişinin telefonsuz ya da şarjsız kalma durumunda kaygı yaşadığını, bu durumun “nomofobi” olarak tanımlandığını belirtti. Sosyal medya etkisiyle bireylerin takıntılı biçimde selfie çekme alışkanlığı geliştirdiğini, bu davranışın ise “selfitis” olarak bilindiğini ifade etti. Bazı bireylerin ise dijital dünyaya tamamen kapanarak sosyal yaşamdan uzaklaştığını, bu durumun Japonya kökenli “hikikomori” olgusu olarak tanımlandığını aktardı.

Gençleri Bekleyen Tehlike: Siber Zorbalık

Etkinlikte, çocuk ve gençlerin dijital ortamlarda karşı karşıya kaldığı siber zorbalık konusu da ele alındı. Diker, ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi aktivitelerini yakından takip etmeleri gerektiğini belirterek, “Gece geç saatlerde çocukların internette ne yaptığını bilmek, siber zorbalığa karşı alınabilecek en basit ama en etkili önlemdir” ifadelerini kullandı.Siber zorbalığın bireylerin psikolojisini derinden etkileyebileceğini söyleyen Diker, bu konuda ailelere, öğretmenlere ve yerel kurumlara büyük sorumluluk düştüğünü ifade etti.

Diker “Bilinçli Kullanıcı Olmak Zorundayız”

Konuşmasını dijital okuryazarlık çağrısıyla sonlandıran Diker, sosyal medyadan tamamen uzak durmanın çözüm olmadığını, asıl önemli olanın bilinçli ve etik bir şekilde dijital dünyada var olabilmek olduğunu vurguladı.“Eleştirel düşünebilen, doğru bilgiye ulaşabilen, etik değerlere duyarlı bireyler yetiştirmeliyiz. Sosyal medya çağında asıl ihtiyaç duyduğumuz şey, iyi bir dijital okuryazarlık bilincidir” diyen Diker, toplumsal farkındalığın bu konuda güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Program, Doç. Dr. Ersin Diker’e teşekkür plaketi takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

Haber:Merve Nur Kılıç

Yorumlar (0)
3
hafif yağmur
Namaz Vakti 11 Ekim 2025
İmsak 06:06
Güneş 07:37
Öğle 12:28
İkindi 14:48
Akşam 17:09
Yatsı 18:35