Gümüşhane’den Gazze’ye Destek: “Kahrolsun Zalimler, Yaşasın Direniş!”

Basın açıklamasında ilk olarak Sumud Filosu’nun anlamına ve cesaretine vurgu yapıldı. Akkaya, ablukanın kırılması için yola çıkan gönüllülerin insanlık adına tarihî bir duruş sergilediğini söyledi:

“Sumud Filosu’na katılan kardeşlerimiz büyük bir cesaret ve duyarlılık örneği sergileyerek tüm dünyaya insanlığın hâlâ var olduğunu gösterdiler. Gemilerden biri ablukayı aşarak Gazze karasularına ulaşmayı başardı ve bu, zulmün duvarlarının er ya da geç yıkılacağının en somut göstergesidir. Bu onurlu mücadeleyi ortaya koyan gönül dostlarımıza teşekkür ediyor, onların kararlılıkla sürdürdükleri direnişi sonuna kadar desteklediğimizi ilan ediyoruz.”

“İsrail’in soykırımı ikinci yılına girdi”

Akkaya, İsrail’in Gazze’deki Filistin halkına uyguladığı baskı ve katliamların artık ikinci yılına girdiğini hatırlattı.

“Filonun İsrail’in hukuksuz müdahalesine maruz kaldığı bu günler, aslında siyonist İsrail’in Gazze’deki Filistin halkına uyguladığı soykırımın ikinci yılını tamamlamak üzere olduğu günlerdir. Bundan iki yıl önce Gazze’deki Filistin direnişi, bölgemizin ve dünyanın en büyük problemi hâline gelen siyonist varlığa hayati bir darbe vurdu.”

Akkaya, 7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı’nın, yalnızca bir askerî operasyon değil, “zulme karşı bir özgürlük tufanı” olduğunu söyledi:

“Filistin’e Destek Platformu olarak, tarihin en destansı asimetrik savaşını ortaya koyan ve savaş ahlakıyla ümmetin göğsünü kabartan Filistinli direnişçilerin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Kardeşlerimizin yanında yürüyüşümüz ve kararlı duruşumuz, Filistin özgür oluncaya kadar sürecek ve asla değişmeyecektir.”

“Gazze’nin direnişi ümmete umut oldu”

Akkaya, Gazze’deki direnişin tüm İslam coğrafyasına umut aşıladığını ve Batı kamuoyunda dahi vicdanları harekete geçirdiğini ifade etti:

“Gazze’nin direnişi, ümmetin parçalanmışlığına rağmen zulme karşı koymanın mümkün olduğunu kanıtlamış, Batı kamuoyunda dahi vicdanları harekete geçirmiştir. Onlarca ülkeden katılımcıyla can pahasına ablukayı delmeye çalışan aktivistler bu karşılığın sadece bir tezahürüdür.”

Akkaya, İsrail’in dünya çapında giderek yalnızlaştığını belirterek şunları kaydetti:

“Bugün hem Doğu’da hem Batı’da İsrail istenmeyen bir devlet, yöneticileri ise istenmeyen kişiler konumuna gelmiştir. Soykırım ve savaş suçlusu Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler kürsüsünde boş koltuklara konuşmak zorunda kalması, siyonist varlığın yaşadığı meşruiyet krizinin en açık göstergesidir.”

“Batı’nın Filistin’i tanıması önemli ama yeterli değil”

Akkaya, bazı Batılı ülkelerin Filistin devletini tanımasının önemli bir gelişme olduğunu ancak bunun tek başına yeterli olmayacağını vurguladı:

“Batılı bazı ülkelerin Filistin devletini tanıma girişimleri, kamuoyu baskısının yönünü göstermesi açısından önemlidir ancak bu kararlar tek başına yeterli değildir. İsrail’in işgal ve soykırım politikalarının sona ermesi için ciddi ekonomik, diplomatik ve siyasî yaptırımlar uygulanmalı ve işgalci, uluslararası baskıyla geri adım atmaya zorlanmalıdır.”

Akkaya ayrıca İsrail’in stratejik çılgınlığının yalnızca bölgeyi değil, ABD’nin küresel hegemonyasını da tehdit ettiğini belirtti.

“Artık İslam ülkelerinin inisiyatif alma zamanı”

Açıklamada, İslam ülkelerine birlik çağrısı yapıldı. Akkaya, etkisiz açıklamalar yerine somut adımlar atılması gerektiğini söyledi:

“Bugün artık başta İslam ülkeleri olmak üzere uluslararası toplumun inisiyatif alma vakti gelmiş ve geçmektedir. Gazze’ye kesintisiz insani yardım akışı sağlanmalı, İsrail tüm İslam ülkeleri tarafından deniz ve hava yolları kapatılarak ablukaya alınmalıdır.”

“İslam dünyası, etkisiz açıklamalar yapmak yerine aktif savunma ve teknoloji yatırımlarına ağırlık vermeli, stratejik güvenlik paktlarını ve işlevsel siyasî birliklerini vakit kaybetmeden hayata geçirmelidir. Unutulmamalıdır ki İsrail sadece Filistinliler için değil, tüm bölge için büyük bir tehdittir.”

“ABD-İsrail ittifakının dayatmalarını reddediyoruz”

Akkaya, ABD-İsrail ittifakının ateşkes görüşmelerini manipüle ederek zulmü uzattığını ve Filistin halkına adaletsiz bir anlaşma dayattığını söyledi:

“Biz, hem Gazze’deki asil direnişle hem de soykırıma maruz kalan mazlum Filistin halkına uygulanan ablukayı delmeye çalışan filolarla tam dayanışma halinde olduğumuzu tekrar ilan ediyoruz.”

“Ayrıca, ateşkes görüşmelerini sürekli çıkmaza sokarak Gazze halkının maruz kaldığı zulmü uzatan ABD-İsrail ittifakının soykırım savaşıyla sahada kazanamadıkları başarıyı masada kazanma çabaları ile adaletsiz bir anlaşmayı Filistin halkına dayatmalarını da reddediyoruz.”

“Zulmün karşısında susmayan herkese teşekkür”

Basın açıklamasının sonunda Akkaya, Filistin davasına destek veren tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür ederek sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

“Bu vesileyle, zulmün karşısında susmayan, adaletin ve insanlığın safında duran tüm sivil toplum kuruluşlarına, basın mensuplarına ve kalbi Gazze için atan kıymetli kardeşlerimize yürekten teşekkür ediyoruz.

Bugün burada yükselen sesimizin sadece bu meydanda kalmayacağına, mazlumların duasına karışarak Filistin’e ulaşacağına inanıyoruz.

Unutmayalım ki bizler bir oldukça, zalimler titreyecek; mazlumlar yalnız olmadıklarını bir kez daha hissedecektir. Kahrolsun zalimler, yaşasın direniş!”

Destek sloganlarıyla sona erdi

Açıklama, “Gümüşhane Filistin’e Destek Platformu” imzasıyla sona ererken, meydanda toplanan vatandaşlar uzun süre “Kahrolsun zalimler, yaşasın direniş” sloganları attı.

Etkinlikte Filistin bayrakları taşındı, dualar okundu ve Gazze’deki çocuklar için destek mesajları gönderildi.