HUKUK VE ADALETTEN BAHSETMEK !

HUKUK  VE  ADALETTEN  BAHSETMEK !
Anne ve babalar, son günlerde öldürülen çocuklar ,asker ve polislerin ölümlerine ağlarken, birileri ölümleri bile oya dönüştürmek uğruna muhteris söylemlerine hız veriyor. Hatta yönetim erginin başı,o kadar ileri gidip ve o kadar haddini aştı ki, MHP ve DHKP/C arasında ilişki olduğunu iddia etti. Başbakan’ın bu çıkışına Bahçeli’den 'şeref ' konusu hakkında  hemen cevap geldi.PKK ile  görüşen de diyende şerefsizdir diyenlerin, pkk ile yıllarca görüştüğü ortaya çıkması sonucu  ,halk nezdinde aldığı yara ,bu DHKP-C  mevzuunda da aynen gerçekleşmiştir.

Ülkücü Hareketin geçmişini biraz bilenler ,DHKP-C ile dirsek temasına geçmeyecek tek kurumun Ülkücü Hareket olduğunu iyi bilirler.Başbakanın söylemleri bu ülkeyi geriyor.Toplumlar tamamen cepheleştiler. Şükrolsun ki Bahçeli'nin Ülkücü Hareketi sokağa yol vermemesi,kavgadan uzak tutması daha kötü olabilecek olayları engelliyor.Seçimlerde kim kazanırsa kazansın ,seçimden sonrada gerilimler devam edecektir. Kutuplaşmalar ,haksızlıklar Cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar zirve yapmamıştır.Tüm bu gelişmeler halkın gözünden kaçmamaktadır.

Ele geçirilen TV ler sayesinde haksızlıkların üzeri çok iyi kapatılıyor. Ülkede, mülakatlarla işe girmek için yapılan tüm sınavlarda iktidar partisinden torpil yapmayanların iş sahibi olması çok zor. Bu gibi durumlar ülkede güven bunalımına sebep oluyor. Özellikle son yıllarımız yurdun her yerinde vurma, kırma, su sıkma, biber gazı kullanma, ölümler, cinayetler, kıyımlar ve isyanlarla geçti. Şu an ülkenin heryanı ayakta kaynıyor. Polislerimize de yazık oluyor. Onların hiç bir suçları yok. Ancak hırpalanan daha çok onlar oluyor.Adaletsizlik had safhalara ulaştı.Devleti idare edenlerin hak,hukuk ve adaletten bahsetmesi artık çok komik geliyor insana.

30 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçimlere AKP’nin karıştığı yolsuzluk, rüşvet , hırsızlık olayları ile giriyoruz.Türkiye’nin ana gündemi “Ayakkabı kutusu, para sayma makinesi ,para kasaları ve tapeler” üzerinden şekilleniyor. Ortaya çıkan ses kayıtları AKP’nin nasıl bir batağa sürüklendiğini ve bu batağa Türkiye’yi de çekmeye çalıştığını göstermektedir.

AKP gerçek yüzünün daha anlaşılır olmasından sonra gün geçtikçe daha çok erimeye başlamıştır. 11 yıldır AKP 'nin yaptığı haksızlıklarla, aleyhte savunma yapanların haklı çıkması ,son ifşa edilen olaylarla ıspatlanmıştır. Aklı, şuuru ve vicdanı olan herkes tüm olayları birleştiriyor ve AKP’nin gerçek yüzünü görüp AKP’den ayrılıyor.

Adamlar kutularla yakalandılar, İranlı altın kaçakçısı, vurguna,soyguna karışan bakan çocukları, kısaca soygunda adı geçenlerin hepsi serbest bırakıldı. Basit suçlardan içeri alınanlar kolay kolay içerden çıkamamaktadırlar. Halkın bir kısmını kandırabilirsiniz, ancak ufku geniş insanların kandırılmaları kolay değildir.Geçen gün başbakanın Şii inancı ile ilgili ettiği sözler de bir hayli toplulukları germiştir.Caferi inancına ait vatandaşlarımızın örselenmesine sebep olunmuştur. Türkiye'nin şu anki konjöktöründe bir devlet adamının ne konuşması gerektiğini iyi hesap etmesi gerekmektedir.

Yapılan haksızlıkarın sonucu olarak pkk ve solun uç kesimindeki bölücü örgütlerin sürekli prova yaparak etrafı kırıp dökmelerine imkan sağlanmaktadır.AKP insanlar arasında aşırı taraf tutarak , ülkede torpilli haksızlıklar yaparak, adilliğini kaybetmiştir. Bu kırıp dökmeleri akp öne sürerek iktidarının devamı için bu milleti tekrar kafa kola almanın peşindedir.Etnik temele dayalı çatışmaları  körükleyerek , ülkenin gerilmesine sebep olanlar bu kışkırtmalardan vazgeçmelidir. Kendilerinden başka hiç kimseyi adam yerine koymama söylemleri,halkın gözünden kaçmamaktadır.Bu şartlarda  hükümeti idare edenlerin,adil olmayan padişahlar gibi, hukuk ve adaletten bahsetmeleri   komik değil midir?
Saygılarımla...
Cevat Nas